Aaah bu yengeler her daim ellerinde fırça bekliyorlar zaten...:seytan::BF.80::hiho:
Printable View
Aaah bu yengeler her daim ellerinde fırça bekliyorlar zaten...:seytan::BF.80::hiho:
bende şahidim.
Yarın İğneadaya kaçıyoruz..Günübirlik..
Gelmek ve katılmak isteyenler en geç 07:30
itibari ile Beylikdüzü Shell benzin istasyonunda olsun..
07:30 Teker döner arkadaşlar...
Haber vermedin demeyin sonra..
Katılan makineler...
R 1200 GSA
R 1200 GSA
R 1200 GS
F 800 GS
XL 700
offfffffffff... yola bak yola... hemi de bizim memlekete...
nereden yıkatırdım kıyafetlerimi bugün hanıma... tühh beeeeeeeeeee......
ne fırsattı ama
pantolonu fön makinesi ile kuruttum.. peteğin üstündeki montu da uyumadan bi ters-yüz ettim miydi.......:):dans::dans::dans:
"savulun bre gafilleeeerrrrrr... enduroistler gelüüüüüüüürrrrrrr":savas::savas::savas:
:):):):dans::dans::dans:
herşeyin bi ilki vardır diil mi!! haydi bakalım hayırlısı...
..ha bu arada, tüyap'tan önceki son virajda bulunan shell mi??
Katıldığın için teşekkürler Ferhat..
Rapor ve fotolar az sonraaa..:alkis:
bayram abgs i yokmu :D :D :D
Yarın sabah tekerler Eskihisar dan saat 09:00 da dönüyor..
Geziye katılacak arkadaşlarımızın en geç saat 09:00 itibari ile
Eskihisar feribot iskelesinde olmaları rica olunur...:alkis::okeyy::enduroist:
İstikamet neresi peki ?
Hele oraya bir gelin gerisi spontane gelişir....:alkis::okeyy:
Size iyi sürüşler eğlenceler. Hem maddi durumum hemde söz verdiğim insanlar sebebiyle gelemiyorum ... Fotolarını kısa zamanda bekleriz ...
Size iyi sürüşler eğlenceler. Hem maddi durumum hemde söz verdiğim insanlar sebebiyle gelemiyorum ... Fotolarını kısa zamanda bekleriz .Tamı tamına aynı görüşteyim iyi eğlenceler
09:03'de Eskihisar'daydım.Hiç kimse yoktu.Merak ediyorum ben mi kaçırdım yetişemedim yoksa hiç kimse gelmedi mi?
Sevgili Engin 09:00 feribota bindik...
Vallahi biz ordaydık....:okeyy::enduroist:
ABGS buluşmaları iyi güzel ama bu ara normal gezilerden daha fazla yapıldığı için ve yeterince duyurulamadığı için bu bolumun bir başlık altında yapılması taraftarıyım. ABGS kendi başına diğer bölümler gibi her buluşmada farklı başlık açılmalı bence, sanıyorum boyle bir gereklilik doğdu kanımca. Örnek:Yurtiçi Anlık Buluşma Gezileri namı-diğer ABGS .Saygılarımla..
Napalım kısmet değilmiş bir dahakine artık inşallah.Telefonunuz olsaydı arayıp nereye gideceğinizi öğrenip oraya gelecektim.Oda olmadı
söledim söledim kimse sallamadı beni bi gün bakmadım internete gezi ayarlamışınız...
böle durumlar için otomatik sms sistemi geliştirsek ya abs sisteminde buluşma olunca gelse bize ne kıyak olur dime :D :D
Ayrı başlık adı altında açılabilir bence de yada forum anasayfayı tıkladığımızda sabit bir başlık yapılabilir her ABGS'de ... Sadece fikir üretiyorum ... Forum kalabalığı da olmaz en azından ...
28 Şubat, Pazar Günü,
ABGS'ndekilere sesleniyorum. Gezelim mi? Bir yerlere gidelim. Çok uzaklara değil. İstanbul içi. ???
İyi fikir bence.
Gerçi sadece pazarları boşum ama ;
Kaçamak yapmak için her zaman bir bahane vardır.
Mehmet
Sözüm meclisten dışarı dostlar
Bugünlerde kendimi hıyar gibi hissediyorum
Hani dilim dilim doğrasalar beni
Marmara Ege Karadeniz ve hatta Akdeniz cacık olur diyorum
Aynen öyle Barış Abi, ne keramet ehli adammışsın sağlığında hislerime tecüman olmuşsun.
Hoooops var mı kendini hıyar gibi hisseden çıkalım şööööyle bir Yoroz Kalesinden İstanbul boğazına bakıp bakıp hıyarlıktan kurtulalım. 0535 663 83 37 meraklılıları için bir hıyar telefonu.
Burak ile Yoroz kalesinde buluştuk, eşi ve bebek ile gelmişlerdi, bebişi sevdik fakat huysuzluk yaptığı için fazla oturamadık. Fotoları yükleyeceğim müsait bir zamanda.
Evet arkadaşlar biz Cumartesi günü ABGS sistemini çalıştırıp boşta gezer enduroist ararken bizim enduroistlerin kaşıntısı tutmuş Hazerfen'de kros yapmaya gitmişler. Olacak o kadar biz artık kros yapacak yaştan çıktık artık varsın gençler koştursunlar hem de kurtlarını döksünler.
Valla biz de ne mi yaptık, fırsat buldukça İstanbul'un kısa gezinti yerlerini Cumartesi günlerine sığdırıp İstanbul dışındaki enduroist dostlarımıza bilgi vermek maksadıyla günün anlam ve önemine uygun enduroist işçileri olarak 1 Mayıs kutlaması yaptık kendimizce, malum bizi motorla Taksim'e sokmazlar ama biz motor camiasının işçileri olarak bu günü boş geçirmemek için verdik gazı Beykoz sırtlarından Yoroz Kalesine. Yolda karşılaştığımız kutlamadan dönen işçiler bir hayli kalabalık bir şekilde Gümüşsuyu caddesinden aşağı piyade olarak inip İnönü stadı çevresinde kutlamaları organize eden sendikalara ait otobüslerle evlerine dönmeye başlamışlardı. Ben o meşhur 32 yıl önceki kutlamaları ! yaşayan biri olarak olaysız geçen bir işçi bayramını yürekten takdir ettim. Zaten dünyada işçi bayramı olarak genel kabul görmüş bir tarihi bizlere çocukluğumuzda 1 Mayıs Bahar Bayramı adıyla kakalamışlardı, yıllarca biz bunu böyle bildik, sonraları bize anlatıldığı gibi olmadığını öğrendik. Olması gereken bayram meğerse bu imiş 32 yıl önce yapıldığı gibi provakatörlerin bayramı değilmiş. Burası hassas bir konu biz yine konumuza dönelim.
Kısa bir tanıtımla kale hakkındaki bilgilerimizi tazeleyelim. Konum olarak Beykoz İlçesinde Anadolu Kavağı sırtlarına düşen Yoroz kalesinin tarihi hakkında bilgi verelim.
Yoros kalesi İstanbul'da Anadolukavağı sırtlarındaki Doğu Roma döneminden kalma kaledir. İmparatorluk zayıf düştükten sonra Cenevizlilerin eline geçmiş ve uzun süre onların elinde kalmıştır; bu yüzden bir Ceneviz kalesi olduğu inancı doğmuştur. Kalenin kapladığı alan İstanbul çevresindeki diğer bütün kalelerin kapladığı alandan çok daha büyüktür. İç kesimdeki kulelerin bazıları hâlâ iyi durumdadır ve duvarlarda Yunanca yazıtlar göze çarpar. Adının nereden geldiği kesin olarak bilinmemektedir. "Kutsal yer" anlamına gelen Hieron'dan geldiği görüşü oldukça yaygın olmakla birlikte, antik çağ tanrılarından Zeus'un sıfatı olan "uygun rüzgarlar" anlamına gelen ourios'tan geldiği de iddia ediliyor. Ayrıca Yoros adının doğrudan doğruya "dağ" anlamındaki oros'tan geldiği de düşünülmektedir.
Trobzon İlimizde de aynı isimle anılan bir kale mevcuttur. O nun adı Yoroz adlı bir Rum papaz tarafından yapıldığı için aynı ismi taşımaktadır.
http://i43.tinypic.com/1e88qa.jpg
http://i43.tinypic.com/15n3qs0.jpg
İstanbul'da boğaza karşı güneşin batışını en güzel seyredebileceğiniz yerlerden biridir, biz her nekadar güneşi batırmak maksadıyla Yoroz Kalesi'ne gelmekle birlikte aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz Burak'ın bebişini fazla üzmemek için erken kalkmak durumundaydık. Fotoğrafta Burak, eşi ve bebiş
http://i40.tinypic.com/2cymhqf.jpg
Bu mevsim her yerde olduğu gibi tabiatın uyandığı ağaçlardaki çiçeklerin ve yaprakların açtığı bir mevsim olup özellikle boğazın ağacı olarak anılan erguvan ağaçlarının çiçek açtığı bir mevsimdir. Boğaz çevresinde adına yakışır bir şekilde bol miktarda erguvan ağacı görmek mümkündür.
http://i44.tinypic.com/mtsajk.jpg
Bahar geldiğinde doğa ne kadar özveriyle neşesini dışa vurur da insanlar etkilenmez, bu mevsim insanların da hareketlediği bir dönemdir. Ben bu ayları çok severim, az bir zaman sonra hanımeli ve güller açacak, ardından ıhlamur ve iğde ağaçlarının kokusunu bol bol ciğerlerinize çekeceksiniz.
http://i40.tinypic.com/mkd8ae.jpg
http://i43.tinypic.com/1237ci0.jpg
İşte bu günlerde dalında açan her çiçek birer meyveye dönüşecek ve enduroistler olarak biz de o çekirdekleri ait olduğu yer ile buluşturacağız. Belki Bursa belki Karadeniz belki Trakya belki de Batum belli mi olur. Bu iş için en uygun zaman Mart ve Kasım aylarıdır.
Yoroz kalesindeki kafeden bir başka görüntü, aslında burası bir tarihi yapı ve Boğaziçi yasasına göre ön görünüm, yasaya göre buraya çivi çakamazsınız bu işlerde mahir halkım nasıl beceriyor anlamıyorum kalenin d********** böyle bir mekanı konduruveriyor. Aslında iyi olmuş şu yasayı yapanlar biraz esnetse ne güzel olur. Yoksa esneten birileri çıkıveriyor aferin onlara yoksa yasa bizi çimlerde oturmaya mahkum edecek.
http://i41.tinypic.com/wl41tg.jpg
Yahu Yusuf aga ne karıştırıyorsun yapan yapmış sana ne sen keyfini almaya bak bu vatanı sen mi kurtaracaksın hadi git işine sen şimdi Yoroz Kalesinden aşağı in Güzin ablanla beraber otur orda bir şeyler iç...
Öyle yaptık benim Kuziyle hemen aşağı doğru inerek Anadolu Kavağı'na demir attık.
http://i42.tinypic.com/209lwqp.jpg
Sahilde pek lüks olmayan balık lokantaları vardır,'' kıvırdık şişeyi vurduk d**********'' ama burası boğaz Gelibolu saaaardalya yenmez abe ne yiiicez, acele minganiz ( Rumca bir terim olup aceleye luzum yok anlamında kullanılır )
İşte klasik bir kavaklar menüsü, bira ve midye tava
http://i44.tinypic.com/292nyqh.jpg
Ben bu klasik menüyü ufak ufak hallederken benim kuzi paşa paşa orada oturuyor ve ben de bu arada her semtte olduğu gibi yörenin ayyaşlarıyla haşır neşir oluyordum.
http://i42.tinypic.com/2cp7omg.jpg
http://i42.tinypic.com/2dm8nsn.jpg
Efendim gelelim zurnanın zırt dediği yere, Yoroz Kafe pek ehven fiyatlı değildir ama bir çok Boğaz lokantasıyla mukayese ederseniz çok da pahalı değildir. Orada aperatif bir şeyler yiyebilir çay kahvenizi veya biranızı içebilir bedelini öderseniz rakı da içebilirsiniz, ama fazla canınız yanmaz. Aşağıda Anadolu Kavağında daha uygun fiyatla kalkabilirsiniz o fotoğraftaki menüye 12.-TL ödedim. Bira 6.- Midye 6.- = 12.- TL ama kedilerinki hariç.
Not : Sitenin kendine has sansürleme tekniğinden kaynaklanan ***** şeklinde gördüğünüz yerlerde valaaa da tallla da kötü birşey demedim haberiniz ola
Yusuf abi Yoros Kales'ni 5 yıl önce '' Ceneviz Kalesi'ne gidiyorum ben '' diye söylerdim.
Daha sonra öğrendim Yoros Kalesi olduğunu.
Sayısını hatırlamadığım kadar çok kez ve yine sayısını hatırlamadığım kadar arkadaşlarımı dostlarımı götürdüm oraya.
Sizin oturduğunuz mekana 1 kere bile gitmedim.
Kavak'ta ki büfe'den alışverişimi-zi yapar , Kale'ye çıkar ve boğaz manzarasıyla muhabbetin d i b i n e vururduk.
En son 2 ay önce gittik sanırım tubican'la. Çok sevdiğim yerdir.
Aklımda bazı anılarımı canlandırdığın için teşekkür ederim.
Eve gidince Yoros'tan çektiğim bir kaç kare'yi buraya müsadenle eklemek isterim abicim.
İşte benim de sansüre uğradığım yer burası d i bi ne derken sistem ne anlıyorsa,iş ileri boyutlara varabileceği inancıyla sansürlemeyi uygun bulmuş. İstediğin kadar fotoğraf yükleyebilirsin zaten az sayıda çektiğim fotoları çiçek, böcek ve ayyaş kedilerle ikame etmeye çalıştım.
Ayıp ayıp kelimeler yazıyorsun yusuf abi hiç yakıştıramadım valla :D
Siz Yusuf abinizin çocukluğunun Sultanmahalle'de ( Sulukule ) geçtiğini biliyormuydunuz.
yusuf abi ağzına sağlık,ne güzel analtıyosun abi,senin paylaşımlarını keyifle okuyorum:alkis:,aslında anadolu kavağındada enduroist toplantısı yapılabilir diye düşünüyorum,yaz aylarıda yaklaşmışken böyle mekanlar çok keyif veriyor.
Burak ile de bu konuyu konuşmuştuk, şehir dışına çıkmadığımız hafta sonları böyle kısa ve keyifli geziler yapmayı planlıyoruz. Bu gezi spontane gelişen bir geziydi, zaten ABGS ( Acil buluşup gezme sistemi ) bunun için var. Aslında var derken falanca yere gittik huurra şişeleri açtık sucukları yaptık şeklinde değil. Gezdiğimiz yerleri bir başka gözle tanıtım yazısı gibi, tarihi kültürel değerleri de ön plana çıkararak kenar köşede kalmış, es geçilmiş ıskalanmış fakat görülmeye hatta yaşamaya değer olduğunu göstermek istiyoruz.
enduroist 08.05.2010 c.tesi uyuyor muuuuuu???!!!!!!!