Ersel in ürettiği gidon yükseltme 10 numara rahatlattı beni. Tavsiye ediyorum.Dün akşam monte etti ve direk fark yarattı.
Sent from my iPhone using Tapatalk
Printable View
Ersel in ürettiği gidon yükseltme 10 numara rahatlattı beni. Tavsiye ediyorum.Dün akşam monte etti ve direk fark yarattı.
Sent from my iPhone using Tapatalk
Gördüğüm en sert AT incelemesi Almanca ama İngilizce alt yazıda var.
http://youtu.be/EvqBhmqNdRg
Sent from my iPhone using Tapatalk
Merhabalar arkadaşlar,
Çeşitli sebeplerden dolayı bir müüdet forumu takip edemedim. Aslında düzenli olarak elektronik ortamlarda bulunamıyorum ve bulunmamayıda tercih ediyorum, hayatı ıskalamamak adına.
Küçük bir açıklamadan sonra asıl konuma geleyim ve başlayayım yazmaya.
4000km lik Africa Twin izlenimleri.
Öncelikle I love my AT diyorum
Motorun ilk bin km si herkesinde bildiği üzere rodaj zamanı diye geçer ve motoru kurallarına uyarak kullanmak önemli oluyor. bu bölümü geçerek ve uzun uzun yazmadan, daha çok arkadaşlar arası sohbet gibi yazmak isterim tecrubelerimii ve sorunlarımı.
Öncelikle Motorum DCT şansımandır.
Ben DCT şansımanın konforundan çok memnun kaldım, peki can sıkan yada alışması zor olan şeyler varmı bu şansımanda...
- Aslında anladımki yarım debriyaj denilen şey öenmli bişiymiş, özellikle istanbulda trafikte arabaların arasında köşe kapmaca oynarken. İlk başlarda bi sıkıntı yaşadım, ilk defa motoru kullanan birisi gibi kalkışlar sırasında ince ayar yapmaktan 2 sn falan bekletiyordum milleti. Daha sonra gaz + arka fren kombinasyonu ile duruma alışıyorsunuz, ama bu durumun sıkıntısını en çok gidon ta çevrilmiş ve durur pozisyondan küçük çaplı dönüşlere başlarken yaşıyorsunuz. yani en sağ şeritte emniyet şeridini iptal etmiş dolmuşçu arkadaşın arkasından, bir diğer şeride geçme çabası içindeyken mesela.... Bu duruma zamanla alışıldığını itiraf edeyim. Ama hiç bir zaman sanırım bir manuel gibi kontrol sizde olmayacak.
yine bu konuyla alakalı olarak şunu da eklemek isterim. özellikle seri kalkışlarda veya çabuk ivmelenme yaşadığımız durumlarda , vücudumuz motordan daha yavaş tepki verdiğinden dolayı, ivmenin yarattığı kuvvet sizi arkaya iter, bu durumda da elleriniz sıkılaşır ve gidonu daha sıkı bir şekilde tutar böylelikle motorda kalırsınız. genelde bu refleks tepki, aksilik olduğu bir anda motor kullanan arkadaşın gazı serbest bırakamamısna ve hatta daha çok gaz vermesine sebep olur ve hemen akabinde düşme ile sonuçlanır. Manuel vites motor kullanırken bu durumlarda alışkanlık halinde sol elin bir iki parmağı debriyaj manetinde olduğundan dolayı, aynı refleks debriyajın sıkılmasına ve dolayısıylada durumun kontrolden çıkmamasına yarıyor. İşte DCT de bu durum yok. o sağ el refleks falan tanımaz, sıkmayacaksınız elinizi ve istediğiniz zaman serbest bırakacaksınız. Yoksa mazallah, motorkendi ekseni etrafında dönerken sizde tuttuğunuz ve bırakamdığınız direksyonla peşinden dönersiniz asfaltta.
Buda durum kontrolü açısından çok öenmli bir detay bence.
İşte bu konu bir aksilik veya negatiflik olarak bakılmaması gereken bir konu, ve hatta bu tamamen alışkanlıklar ile ilgili.
Bu konu üzerinde boş arazide veya park alanında korumalarınız tam halde iken denemeler yapmanızı ve alışmanızı tavsiye ederim, yoksa viraj içinde kaymaya başladıktan sonra herşey için çok geç olur. Bunlar DCT'nin farkından doğan alışılmayan durumlardı. tabi ki DCT nin konforu fena güzel bişi. Bide Hız sabitleme olsaydı var ya, yatar uyurdum yeminle :))))
Birde her ne kadar viraj içinde tork kaybı olmadan vites değiştiriyor olsada, viraj içinde değişen vites ve hissetiğini merkez kaç kuvvetin (torkun etkisiyle hızlanan makinadaki yaklaşık sabit ivme, yine yaklaşık sabit bir kuvvet oluşturur, bu kuvvetle beraber bir de dönme yarıçapından dolayı oluşan merkez kaç kuvvetinin bileşimi size virajda uygulanan toplam kuvvettir ve bu kuvvet lastiklerden yere, sürtünme kuvveti olarak geçer ve motor çizgisini korur) ani ve anlık değişimi dolayısıyla bir kuvvet değişimi doğuruyor. Siz benenen motora çeşitli noktalardan sürtünme kuvveti vasıtasıyla tutunduğunuz için bu ani değişen kuvvetler size direk etki etmez. Onun yerine siz ile motora temas ettiğiniz noktalardan gerek sürütnme kuvveti vasıtasıyla gerekse el bileklerindeki mafsal etkisi ile yansır, buda sizin vücudunuzda ister sitemez refleks kasılmalarına ve/veya tepkilerine sebep olur. Limit hızlarda değilseniz hiç problem değil alışırsınız, ama limit hızlarda iseniz can sıkan ufak sallantılar ve/veya tork kontrolün devreye girmesi ile ilginç sallanmalar olabilir. Dikkat edilmesi gereken bir husus olduğunu düşünüyorum.
Tork kontrolü hiç sevmedim. yani aslında gerekli ama biraz daha özenilebilirdi, lineer bir gaz kesme maalesef yok, sanki abs devreye girmiş gibi tırt tortt sesleri ve sallantıları ile keyifsiz bir durum söz konusu oluyor. Kullandığım diğer motorda makina bunu o kadar lineer yapıyorki siz bunu ani olarak hşissetmiyorsunuz. yani kısaca motorun bu agresif kontrolleri sonucu sizde motor üzerinde bir ileri bir geri bir yana falan ani hareketler yapmak zorunda kalabiliyorsunuz.
Tabi ki alışılıyor ve kontrolü ele geçiriyorsunuz. Ama lışana kadar dikkat derim. Agresif kullanacaksanız manuel modda kullanmanızı şiddetle tavsiye ederim ... Çok zevkli ;)
Peki DCT'nin en sevdiğin özelliği ne diye sordu birisi bi gün :)) Bende dedim işte istop etmeyen motor.
Gelelim koruma demirleri gibi gerekliliklere, almayan veya stock halde kullananlar, garanti ediyorum kısa zaman içinde vermekten çekindiğiniz paradan fazlasını harcayacaksınız... Akıllı olun koruma demiri takın. Hatta yan çanta kullanmayacakmısınız, farketmez gidin yan çanta demirleri alın ve takın, zira çok işe yarıyor. Birde motoru daha etkili kullanıyorsunuz güven geliyor.
Ben bir kaza yatım mesela, koruma demirleri vardı.
Viraj içindeyim , yatmışım yokuş yukarı doğru çıkıyorum, viraj ortasında dışa doğru kaymaya başladım. (Yerlerde şantiye alanından gelen toz ve ayna istanbul asfaltı sağolsun) ilk refleks genelde bir ses oluyor hasss diye :))
Şaka bi yana önce kaymaya devam ettim (çok önemli Tork kontrolüm var diye sevinmeyin sadece eksenel durumlar için çalışıyor, kayma sırasında devreye girmiyor) kısa zaman içinde oluyor zaten yazdıklarım :) kaldırma kadar kayarak aldım virajı ama düşmedim. En son kaldırma yatmış halde çarpmayayım bari diye motoru düzelttim (Yine buda önemli, eğer kazara refleks olarak frene basarsanız motor düm düz dikilir) , işte africa twin dedim o noktada, hiç banamısın demeden çıktı kaldırma çizgisini bozmadan , fakat tabi kaldırımda bi yerde bitiyor , topu topu bibuçuk metre genişliğinde. Hemen akabinde duvara çarptım , motor sekti diğer tarafına düştü , yarısı kaldırımda yarısı yolda , bende motorun önüne uçtum çarpma etkisiyle. Koruma demirleri sayesinde sadeceve sadece grenajın bir yerinde 2 cm uzunluğunda ufak bir çatlak oluştu, koruma demirlerimde sağlam kaldı. Şimdi bu kazada koruma demiri olmayan birisi olsaydı, ön kafa yoktu (herhalde 10000 falan bi masraf çıkarırlardı)
o sebepten koruma demiri alın ...
Bu olayda önemli olan iki şey var, birincisi görmediğin yolda herşey var kardeşim, ona göre git...
ikincisi ise DCT viraj içinde vites değiştirmeseydi, komresyon yardımıyla bu kazayı atlatırdım...
İşte bu olaydan sonra ya s3 de kullanıyorum yada manuel. Herhalde Honda bunu bir yazılımla optimize eder diye düşünüyorum tekrar.
Lastikler konusu çok konuşuldu. Lastikler bence kötü değil, ama sakın altınızda yumuşak hamurlu bi pist lastiği falanda var sanmayın, otoparka yağmurda su girmiş, yeminle 10km hızla bile gimezken lastik buzda gidiyor gibi davrandı. Aman diyeyim, lastikte su kanalı falanda yok zaten, o kanalları su kanalı gibi çalışacak zannetmeyin lütfen. Aman diyeyim....
Ama ısındımmı güzeller agalar :)) Birde stabilizede veya hafif arazide bana metzeller tourance lastiğin önceki versiyonunu hatılattı.
Çantalar çantalarrr....
Beyler ben gittim açıkçası adventurer çanta aldım,
Arka çanta için aman diyeyim , uzun bir rack yapmışlar çantanın kütlesinin çoğu, kuyruk parçasının dışında duruyor, bundan dolayıda moment kolu oluşturyor. Denicem , bi kavanoza yumurta ve zeytin yağı koyucam, kaçkm de mayonez olacak merak ediyorum :) )
Ben bu çantayı çıkarma ve kullanmama kararı aldım, zira arkadaki plastik parçayı kırabileceğini düşünüyorum.
yan çantalarda herahngi bir problemim yok, zaten onları genel kullanımda takmıyorum. (çantam 40lt)
yakıt tüketimi : valla 75 tl ye 300 km ortalama. hiçde takmıyorum, bulduğum açıklıkta yapıştırıyorum, 3. vites 150 rahat.. deli bi motor ve alet, bayılıyorum buna.... Yani 25 kuruş yakıyorum. Ama çok sıkarsam 240 a da düşüyor km.
400km ise bir hayal bence. Yolda da 90 la sabit hızla gidecek olan da herhalde bu motoru almaz. ben vermezdim bu kadar para en azından :))
Farlar:
arkadaşlar farlar yetersiz değil, bizim asfaltlar ayna olduğu için ışık geri yansımıyorki :)) Özellikle bu ışık gücündeki (kelvin) farlar ıslak siyah asfaltta hiç aydınlatmaz, bundan dolayıdır ki sis farları ile takiveye ederiz motorumuzu. Ama gördüğüm kadarı ile insanlar genelde görsel kaygılarla sis farı alıyor, halbuki sarı ışık veren farlar sis için üretilen ve görüşü destekleyen farlardır. uzun mesafe aydınlatmada düşük kelvinlerinden dolayı daha az görüş sağlamalarına rağmen, kısa mesafede daha fazla kenar detayı görmenize yarar. yüksek kelvinli (parlak) ışıklar ise yakın mesafedeki yüksek yansıma enerjilerinden dolayı göz ebeklerinizin küçülmesine sebep olur, buda görüşünüzü daraltır. (kenarları ve köşeleri oluşturmakta sorun yaşarsınız) bu sebeptendir ki pro manada kullanan herkez sis farlarını düşük kelvinli tutar. (eski off road cuyum , jiplerde sis farı ve delicilerini sarı seçerdik). Sis farlarınızı halojen veya daha düşük kelvinli almanızı öneririm.
Viraj kabiliyeti:
Normal koşullar altında bir harika.. güzel dönüyor güzel yatıyor.
Frenleri güzel, öne yığılma var ama beni rahatsız etmedi. Zira yığıldıkça kademeli sertleşen amortisör bu yığılmayıda bloke ediyor bi yerden sonra, zaten yığılmayacak kadar sert olsaydı o zamanda her kasiste bu ne rahatsız alet derdik :))
eksoz değiştirmedim, değiştirmeye de gerek duymuyorum açıkçası.
Sağ ayak pegi eksoz borusuna yakın ayaklarımız rahat değil diyen arkadaşlardan değilim. ayak 43 bende :)) Hatta bazen peg e ayağımın burnu ile basıp topuğumuda eksoza dayayım ayağımı dinlendiriyorum.
Kısaca benim şimdiye kadar ki tecrubelerimden anlatmaya değer kısmı bunlar..
Haa son anda aklıma geldi, lütfen Tracsion control açık ike çok düşük hızlarda kaldırıma çıkmaya çalışmayın. Zira arka tekerlek patinaja düştüğü anda gaz kesiyor ve düşüyorsunuz ayağnızı yere basamadığınız için ;)
Sevgiler ve saygılar..
Konu Dışı Bilgi
Ürünü aşağıdaki linkten sipariş ettim, ürün geldi, test ettimi çok hızlı çalışıyor kesinlikle tavsiye ederim.
LİNK TIKLA
http://uploads.tapatalk-cdn.com/2016...b6c482f6af.jpghttp://uploads.tapatalk-cdn.com/2016...11e5597a89.jpg
SM-G900FD cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gule gule kullan. Yanliz gostergeki cam dusebiliyor dikkat
Sent from my iPhone using Tapatalk