Ediz bey aslında çok güzel özetlemiş. Bunun üzerine söyleyecek söz kalmıyor...
Ömer bey, sizinle tanışmayı sohbet etmeyi çok isterdim. Keşke yüz yüze görüşme fırsatımız olsa da birbirimizi daha iyi anlayabilsek. Sanal ortamlarda bir yere kadar oluyor malesef. Ben sizin kadar şanslı olamayanlardanım. İlk motorsikletime 2007 yılında; 32 yaşındayken sahip oldum. Keşke ailem sizinkiler gibi destekleseydi. Hatta şöyle bir hikayem var benim.
http://www.semihserbest.com/?p=141
Bayram haftası ve sonrasındaki hafta tek motor; geziye gittik eşimle. Yaklaşık 3550 km, karadenizi gezdik. Bu gezide zaman zaman yüksek süratlere çıktık, zaman zaman virajlı yollarda keyif aldık, hatta bir gün eşimle bir başımıza soğanlı geçidini geçmeye çalıştık. (daha önce geçmiş olmama rağmen; trafiğe kapatılmış yolda, yuvarlanan taşlar ve üzerinden geçen taşıt olmadığı için gevşek kalan toprak nedeniyle asfalt lastikleriyle çıkamadığımız yolu, -motoru yatıra kaldıra- son 3-4 viraj kala tamamlayamadan geri dönmek zorunda kaldık. Issız dağ başında video da çektik hatta. Facebook sayfamda paylaşmıştım. Vakit bulabilirsem raporunu yayınlayacağım). Bu zamanlar dışında tam da sizin dediğiniz gibi, hatta daha da yavaş; 120 civarı hızlarda seyrede seyrede gittik ve zorlanmadık bu konuda. Elbette bakış açısı ve algı farkından dolayı oluyor fikir ayrılıkları. Doğaldır.
Yalnız bir konuda -tanışmıyor olmamızdan mütevellit- haksızlık yaptığınızı düşünmekteyim. Bundan sonrası biraz özel ve gereksiz belki ancak foruma giren bu dik başlı adam konusunda belki fikir edinmenize yardımcı olabilir. İtirazım
"Yine kişisel olarak para ile satın alınan şeylere keyif almanın dışında, aşk- özgürlük- çılgınlık- hayat gibi aşırı anlam yüklemenin tüketim kültürünün beynimize oynadığı bizimde kabullenmek zorunda olduğumuz bir yargı olduğu ortada."
cümlesine. Tüketim kültürü konusunu kesinlikle kabul etmeyeceğim. Küçükken yoktu, yahut izin verilmedi, alamadık. Aranızda Bursa Enduroda olan varsa bilir. 9 yıl 70.000 km KLE 500 kullandım. Neredeyse her toplantıda "Doktor bunu büyütmüyor musun", "Kalın mobileti ne zaman değiştireceksin" benzeri yorumlarda bulunuldu. Ben değiştirmedim. Yok muydu? Vardı, oldu şükürler olsun. Ama sevdiğim için belki de ona da tutkuyla bağlı olduğum için satmadım, değiştirmedim. Amacım 100 bini devirmekti aslında. Ne olduysa o testten sonra oldu. Dedim ya "Aşık oldum". Çok etkilendim. Ve İki hafta içinde aldım motorumu.
Kazanmak da kolay bir şey değil. Nöbetlerde sabahlara kadar onun doğumu bunun sezeryanı berikinin ameliyatı uğraşıyorum. Kendimizi şımartmak adına makul nedenler buluyoruz dediniz ya.... Çevremde çok tenkit edilmeme rağmen sıfır km aldığım 2004 model Fiat Punto MkII Multijet otomobile biniyorum. Onun için diyorum ki tanışalım, görüşelim, fikrimiz olsun birbirimiz hakkında.
Motorlarımıza binelim, imkanlarımız ölçüsünde hangisinden en çok keyfi alıyorsak ona binelim. Nereye gitmeyi seviyorsak oraya... İşin özünü kaçırıyoruz belki de. Gerçi daha önce dediğim gibi, farklı görüşler olacak, forumlar bunun için var, işin bir güzelliği de burada. Bu başlık tam da bunun için var. Belki bir gün almayı düşünen birileri bu satırlar sayesinde bir karara varacak...
Saygıyla, sevgiyle, görüşmek dileğiyle, hoşça kalın.