Uzakdoğulu belirli adette üretmiyor, on milyonlarca üretiyor üstelik € yada $ ile değil kendi para birimi ile mal ediyor.
Avrupa'ya ise onbinlerce adetlerde satabiliyor milyonlar ile değil.
Printable View
Napalım 1200gs için yeni sınıf mı açalım, zaten üst sınıf enduro klasmanını 1200gs yarattı. Konfor/performans bir arada enduro GS le çıktı.
Haliyle rakip firmalar mücadele için rakip model üretecek ki işler yürüsün..
Ve tabi ki,bmw telelever,paralever,boxer ve şaftla iddialı, rakipleride aynı sını yaparsa olmaz, daha güçlü motor, dakar başarılarını kullanarak, daha konforlu hale getirerek farklı iddialarla müşteri toplayacak.
1190 adv/ adventure r yi, 1200gs ile karşılaştırmayacağız da kimle karşılaştıracağız?
Neticede bmw, honda, yamaha, hepsi ithal bize ben 0 fiyatta farka bakıyorum.
Bu topik,de Yine BMW,ye yatay geçiş yaptı hayırlı olsuuun...:)
Ahmet 1190 da koltuğun ayarlı olduğunu biliyorum. Eyüp ktm bayisinde satılık olan 1190 ı gidip inceledim. Sahibiylede uzun uzun konuştum.Kendisi böyle bir sıcaklığın var olduğunu ama onu çok rahatsız etmediğini söyledi. Koltuk en alt konumdayken konforlu oturuş pozisyonuna ulaştım. Belki koltuğu yüksek konuma getirince sıcaklık azalıyordur. Fakat fiziksel olarak yeterli değilim =) . Sonuç olarak 1190 adv benim bu klasmanda en beğendiğim motosiklet. Kafamdaki tek soru işareti temmuz, agustos sıcağında şehir içi sürüşlerimin sıcaklık yüzünden konforsuz hale gelmesi. Ben yazın 1190 ı test edicem sende ileriki günlerde tecrübelerini paylaşırsan çok sevinirim.
Merhaba arkadaşlar, öncelikle BMW 1200 Gs ile kıyaslama sebebim, onuda bir kaç kullanma fırsatı bulmam. İkincisi BMW 'de motora kendimiz müdahale edebiliriz KTM 'de servise götürmeliyiz demişsiniz, malesef bu durum BMW de de aynı. Götürmezseniz arıza silme cihazınızın olması gerekmekte yoksa sürekli arıza kaydınız beyinde durur. Özellikle 2008 sonrası tüm motorlarda bu durum var, hepsi elektronik.
Sıcaklık konusuna gelince, onu bende birkaç kullanıcı ve satıcıya sordum. Kış olması sebebiyle bu sıcaklığı çok hissettiğimi söylediler KTM'de, yazın dışardaki ortam sıcaklığı fazla olduğunda çok hissedilmiyormuş.
Aktarma organlarına gelince dediğiniz gibi çölde kullanmıyıcağımıza göre, çok bi sıkıntı olacağını zannetmiyorum. Buna rağmen motorda herhangi bir problem olsa bile (garanti harici) sonuçta BMW ile arasında 22000 tl fark var.
Dikkatimi çeken diğer bir konu ise bugün sahibinden.com girseniz 2013 model bir çok markada motor bulursunuz satılık 500 km - 2000km arası ( almış beğenmemiş - problem yaşamış - kendisine uymamış v.s. bahanelerle satılan ), ancak hiç KTM yok. Demekki alanlar memnun.
1190 adventure i 49000tl den başlayarak satıyor spormoto :)
Kendimce en önem verdiğim konu KTM'in yeni Adventure için sloganı, "Dünyanın en güvenli motosikleti." Bu motosiklet gibi tehlikelerle dolu bir sporda, gerçekten çok etkileyici ve önemli bir slogan. Çok Enduro bulduğumdan, KTM'i daha öncesinde hiç beğenmezken, bu slogana konu olan fren sistemi beni benden aldı. Ben kendi adıma motosikletimi değiştirdiğimde aradığım özellikleri sıralamak istediğimde şöyle bir liste yapıyorum,
1) Yeni motosikletim daha güçlü olmalı ancak bir racing gibi kesinlikle olmamalı. Açıkçası en çok çekindiğim nokta bu KTM'de. Güçlü, çok fazla güçlü.. Bu soruna belki de benim için en hayati soruna çözümü sınırlandırılmış modları da dahil ederek çözüm bulmuş KTM. Bu motosikleti alırsam, sürekli olarak 100hp üreten Rain modunda sürüş yaparım.
2) Yeni motosikletim kesinlikle konforlu olmalı. Sürüş yapan arkadaşların söylediğine göre, bunda da sıkıntı yaşamayacağız. Sıcaklık durumu söz konusuymuş, bu konudaki tek çekincem o. Kışın daha fazla hissedersiniz söylemini kendi adıma pek inandırıcı bulmadım. Kışın hissedilen sıcaklık bence yazın pişirir. Asıl mevzu abadımız bu sıcaklığa katlanabilecek mi? Bu sıcaklık ne kadar süre oturduğumuzda sıkıntıya neden olur? Yaza özel bir çeşit kaplamayla çözülebilir mi? Fırın eldivenlerinin kumaşlarından sele üzerine geçirilebilen bir kumaş bunda etkili ve kalıcı çözüm olur diye düşünüyorum. O nedenle bu durumu da pek önemsemiyorum.
3) Yeni motosikletim bir NC kadar değil belki ama en fazla bir GS kadar yakmalı. KTM'in 6 LT/100km ortalama yakıt tüketimi olduğu söyleniyor, gayet kabul edilebilir bir değer.
4) Uygun fiyatlı olmalı, 49.000 TL dünya standartlarında oldukça yüksek bir fiyat (ÖTV sağolsun) ancak Türkiye'nin uyguladığı vergi koşullarında diğer seçeneklere kıyasla oldukça makul bir fiyat. Yeni bir GS'e göre 22.000 TL civarında fiyat farkı var, aradaki fark nerdeyse bir NC700X parası!..
5) Yeni motosikletim 2 silindir olmalı, Triumph Tiger'ın 3 silindiri de ürettiği düşük beygir gücü nedeniyle kabul edilebilir. Burada GS de 2 silindir, yani bir artı yada eksi söz konusu değil.
6) Yeni motosikletimin bakım maliyetleri uygun olmalı, açıkçası burada da bir soru işaretim var. BMW'nin bakım maliyetleri servisinde yapıldığında yüksek deniliyor, KTM'de durum nedir bilmiyorum. GS Borusan haricinde bakımı rahatlıkla yapılan ve harici servis ağı yaygın bir motosiklet. KTM'de parça sıkıntısı, bakım maliyetleri problem olur mu henüz onu bilmiyorum.
7) Yeni motosikletimin kaskosu uygun olmalı. GS'in kaskoları makul karşılanabilir rakamlar, bu durumu henüz KTM için araştırmadım. Ancak oldukça güçlü bir makine olması beni bu konuda kaygılandırıyor. Forumdan bir arkadaşın da söylediği gibi bu kadar güçlü bir makine çok can yakabilir.
8) Yeni motosikletim şehir içerisinde kıvrak olmalı. Açıkçası NC7000X'den sonra ne bir GS ne bir KTM ne de bir Triumph'un bana bu kıvraklığı verebileceğini düşünmüyorum. Seçeneklere bakıldığında zaten böyle bir seçeneğin olmadığını görüyorum, o nedenle değiştireceksem bunun bilincinde olarak değiştireceğim, yapacak bir şey yok...
9) Yeni motosikletim güvenli olmalı. Viraj ve fren kabiliyetinin çok çok iyi olması vazgeçilmezim. Virajlarda GS boxer motorlarından dolayı oldukça iyi, KTM sanırım burada bir kademe geri kalıyor ancak olay frenlemede kopuyor. Bir çoğumuz eğitim alıyoruz, eğitimde viraj almada öğretilen en önemli unsur limit noktasının takibi. Viraja girdiğimizde limit noktasını takip etmiyorsak sıkıntı yaşıyoruz. KTM diyor ki, virajda da frenlere asılabilirsin, ben viraj çizgini bozmadan seni virajdan çıkartırım. Uğur Hoca'nın viraj konusunda bir yazısını okumuştum, eğer viraj içerisinde bir engelle karşılaşırsanız yapabileceğiniz iki teknik var. Yazısında şöyle ifade etmiş;
"Bu arada; viraj içinde aniden çıkan bir engel karşısında, yavaşlayıp SWERVING yapma veya Tam DURUŞ kararını vermek de bir o kadar önemlidir aslında.
Benim kendi tercihim genel olarak SÜRATİM aşırı değilse DURMAK hatta gerekirse yavaşlayabildiğim kadar yavaşlayıp o engele en düşük hızım ile ÇARPMAKTIR."
Bu yazıyı okuyunca diyorum ki KTM'in yeni fren sistemi tam Uğur Hoca'lıkmış. Viraja hızla girdiniz yada aniden önünüze bir engel çıktı, fren yapıp virajı güvenle alabilir yada olabildiğince en küçük hıza inip çarpabilirsiniz. Bunu hep böyle yapalım diye demiyorum, limit noktası vazgeçilmezimdir ancak olası durumlarda bu "hayati" opsiyonun elinizin altında olması gerçekten müthiş bir şey. GS virajı KTM'e göre daha rahat alabilir ancak yaşanabilecek bir aksilik durumunda kesinlikle KTM'in üstünlüğü tartışılmaz.
NC700X'e karar kılmadan evvel forumları okuyup ABS'nin önemini araştırıyordum. İlk günden beri çok önemi bir özellik olduğunu düşündüğümden ABS'siz bir motosiklete asla binmeyeceğime kanaat getirdim. Forumlarda karşılaştığım tecrübeli arkadaşlar (ne kadar tecrübeliler bilemiyorum; klavye başında gayet öyleler ancak motosiklet üstündeyken panik durumda ne kadar tecrübeli olurlar bilemem) aslında ABS'nin çok da gerekli olmadığını, fren mesafesini uzattığını söylediler. Hatta çok tecrübeli olan kullanıcıların buna hiç gerek duymadığını, limon sıkar gibi freni sıkarak tehlikeli durumlarda yavaşladığını yazıyorlardı. Kendi adıma, panik durumda işimi pek şansa bırakmak istemem. Normal koşullardaki reflekslerime ve tecrübeme güvenmeme rağmen böyle bir riski almayı kesinlikle istemem. Bosch'un geliştirmiş olduğu fren sistemine de o nedenle oldukça sıcak bakıyorum.
KTM'e sıcak bakmamda farklı kişisel sebeplerim de var, bu kadar yazdım bari onları da yazıp yazımı sonlandırayım. Mevcut motosikletimin üzerinde bulunan GIVI Trekker çanta setini bu motosiklete takabilirim ve oldukça da şık görüneceğini düşünüyorum. NC700X'imi üzerinde bulunan aksesuarlarıyla satmaya çalıştığımda aksesuarları paradan saymadıklarından bu da beni cezbediyor. Sıfırını alıp yaklaşık 3.000 TL değerindeki çantalarımı ve hatta Micro DE sis farlarımı bu motosiklete geçirebilirim. Aksesuarlarım arasında en pahalı olanları zaten bunlar, gerisine varsın para vermesinler.
KTM ve GS arasında kalmamın en büyük nedeni güç farkı. Millet daha güçlü olsun ister ancak ben daha güçlü olmasını istemiyorum, korkuyorum. Bu nedenle hala düşünceler içerisindeyim. Eğitimlerime devam edip, kendimi geliştirip sonrasında güçlü bir motosiklet almak istiyorum. Yağmur modu var ulen ne bakıyorsun diyorum sonra kendime, sonra yok diyorum, sonra var diyorum. Ne motosiklet almışım yahu, bir türlü kendisini sattırmıyor, lanet olsun "bağzı" kaşıntılar diyip yazımı noktalıyorum :)
Çanta setim sonrasında KTM şöyle bir görünüm kazanacak...
https://dl.dropboxusercontent.com/u/...enture_TRK.jpg
Eser bir kac konuda seni aydinlaticagim.
Isinma temmuz agustos sicaklarinda trafikte kalirsan rahatsiz edicek bir konu. Onun disinda suruculerden sikayet yok.
Viraj konusunda ktm cok basarili. Oyleki supersportlara kafa tutacak kadar. Bu konuda gs ten ileride oldugunu dusunuyorum.
Yakit konusunda hicbir sikayet duymadim bir kac kullanici 5 kusut litrelik tuketim ortalamasinin fotografini gondermisti baska bir foruma.