Ben saygı gösterdiğim zaman saygı görüyorum. Sinyal verip göz teması kurduğum zaman yol vermeyen olmuyor genelde. Filtreleme sırasında kenara çekilenlere de elle teşekkür ediyorum. Böyle davranışlar yapmazsak imajımızı düzeltemeyiz diye düşünüyorum.
Printable View
Ben saygı gösterdiğim zaman saygı görüyorum. Sinyal verip göz teması kurduğum zaman yol vermeyen olmuyor genelde. Filtreleme sırasında kenara çekilenlere de elle teşekkür ediyorum. Böyle davranışlar yapmazsak imajımızı düzeltemeyiz diye düşünüyorum.
Bir seferinde kendisi sürücü olmayan bir arkadaşımız. "işiniz zor" demişti. Neden deyince açıklamıştı; "herkesin gözü üstünüzde, gençler ve hatta çosuklar hayranlık ve gıpta ile bakıyorlar, sizin gibi olmak istiyorlar. Bu örnek olma sorumluluğu çok ağır bir sorumluluk. Bunu bilip, buna göre davranmalısınız". Çok haklıydı. Hala da çok haklı.
Malum kanun herşeyden üstün olduğu için karayolu ve trafik kanununda bizlerden yapılmasını veya yapılmamasını söylediği şeyleri bilip uygulamaktır. Bana göre sürücülerin belgelerini alırken edinmedikleri veya üstünkörü kulaktan dolma bilgilerle trafiğe çıkmalarıdır.
En basitinden bir kavşağa yaklaşan yollar birbirine eşit olduğunda sağdan gelen kuralı uygulanır. Bunu sürücü belgesi almış kaç kişi bilir ki? İnşallah ben yanılıyormuşum da çoğunluk biliyordur.
Zaten genelde sıkıntının çıkış noktası da bu bilgi ve mevzuat eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda biri haklı da olsa alttan alması gerekiyor. Haksız da yaptığı hatanın farkında olmadan doğru bildiği yanlışa devam ediyor. Her koyun kendi bacağından asılır diyerek başkasının hatasını örtmek veya görmezden gelmek yerine ona bunun yanlış olduğunu nezaket kuralları çerçevesinde anlatmak lazım. Ben de Ersan hocamın dediği gibi tüm gözlerin üzerimde olduğunu hissederek hareket ediyorum. Gaza gelmiyorum ve uçup gideni mümkünse uyarıyorum.
Öte yandan Otomobil ve kamyon sürücüleri gözünde kireçlenmiş bir profilimiz var onu kırmak gerekli. Bunun için arada ortamlarda da bazen dile getirdiğim oluyor.
Aklıma gelenleri yazdım ama uygulamada ne kadar etkili oluyoruz bence çok az. Sadece yakın çevredeki kişilere.
Şimdi bir de şöyle bir mevzu da var. Ben Adıyamanda bir motosiklet deneğinin face grubunda editörüm. Onca eğitimcinin videolarını o kadar eğitici mehazları paylaşıyorum elimden geldiğince gruptakilere soru soruyorum. Her fırsatta eğitimli olun diyorum. Arada bir toplaşıyoruz yüzyüze anlatıyorum. "Evet Ali hocam çok haklısınız" diyorlar ama kask bile takmıyorlar. Altındaki motosikletler de 30-40-50 bin TL lik motosikletler.Şimdi bu insanlar eğitimsiz olduğu gibi eğitime de kapalılar. Zaten asfaltı olmayan bir ilde ve ilçesinde 1. Vitesi 130 km yapan racing motorla işleri ne onu da anlamam. kaskın fiyatını soruyor 50 TL diyor abi 25 olmaz mı diyorlar. Ya yazarken kötü oluyorum.
Bu Enduroist ailesindeki insanların eğitim seviyeleri gerçekten Türkiye ortalamasının çok üzerinde. Bu gerçeklik varken de aslında iyi bir sürücüden bahsetmek gerçekten çok zor. Dolayısıyla da bu tarz sürücülerden örnek bir davranış beklemek de deveye genden atlatmak olsa gerek.
Not:Sırf kaska özendirmek için "doktor gelene kadar KASKIMI çıkarma" yazısı yazdırdım ve ücretsiz dağıtıyorum. Sonuç hala aynı. Kireçlenmiş sürücülerle dolu burası.
Ali hocam hiç ses etmeyin bence. Bırakın oyle kullansınlar. Hiç olmazsa belki temizlenir ortalık. Biliyorum yorum da düşüncede kötü ama kusura bakmayın. Kask takmayan bir beyinsizi düşünmemi beklemeyin benden :savas:
Düşüncenize saygı duyuyorum ama katılmıyorum. 😊Mücadeleye devam. Elbet bir gün onları kandıracak bir şey bulacağım. Camiaya bir kişiyi daha kazandırmak karşımızdaki tehlikeyi azaltmak demektir. 😉En azından bunu iyi sürücülerin sağlığı için yapmam gerekir diye düşünüyorum.
Karşımızdaki ne beyinsiz be de pislik o sadece bir cahil ve eğitimsiz. Önce cehaletini kırıp sonra eğitmek gerekli. Umarım bir gün bunun geri dönüşünü görürüm.
bi başlık açıp neyi yanlış yapıyoruz sorusunu kendimize sorsak nasıl cevaplar çıkar acaba
mesela (çok sıkışık trafikte mecbur kalınca araçların sağından geçiyorum gibi )?
Bence iyi sürücü empati kurabilendir biraz da.Bu sayede gerektiginde yol verilen ve duruma göre yolveren oluruz.
Diğer araç sürücüleri tehlikeli durumlara sokmayan (zırt diye motorla önlerine dalıp araçların bırakmış oldukları fren mesafelerini bozmadan ya da kör noktaları unutmadan)Bu olay araba kullanırken sıkça rastladığım bir durumdur arkadaşlar.Ben bu durumdan çok şikayetçi olduğum için aynı şekilde diğer araçların fren mesafesini bozmamaya özen gösteriyorum.Aynı şekilde diğer sürücülerin de empati kurup,beni kendi yerlerini koyup,benim can ve mal güvenliğime özen göstermelerini bekliyorum.
İşin özeti saygı.
Iyi sürücüyü düşme kalkma ile özetlersek,o işin kolay halledebilir kısmı.Teknik bilgi,eğitim bu işi çözer ama sürücülerin empati kurması ya da saygılı bir şekilde trafikte ilerlemesi maalesef öğretilemiyor.İlkokul çağındaki çocukların market çıkıp yedikleri Gofret ambalajlarının sokak yerine çöpe atılması gerektiğinin öğretilemediği bir eğitim sistemiyle yaşıyoruz ya da öğrenmek istemeyen bir gençlikle yaşıyoruz.Kaldı ki trafikte saygı ve empati kurma öğretilecek.Nerdeeeeee.
Konunun ilk mesajlarını göremedim ama güzel muhabbet olmuş benim de yazma şevkim geldi.
"İyi sürücü" kelimesi tanımlanmaya çalışılmış ve "iyi" kavramı öznel bir kavram olduğu için herkes kendince yorum yazmış. Yine de bazılarımız kurallara uyan sürücü iyidir demiş ama aranan sanırım bu değil. Yani iyi kelimesinin nesnel değil öznel kaşılığı. Bende kendi iyi kavramımı açayım. Benim iyi sürücü kavramım tam bir "ghost rider" hayalet sürücü olunması yönünde. Buradaki hayalet rahmetli niyazi olarak değil :)
Şimdi ne zırvalıyorum açalım.
Bence arabalar bizi nasıl görür yerine arabalar bizi görmese de nasıl sürerim demeli. Motorsiklet boyutları sebebi ile hızı uzaktan anlaşılmayan ve aynı sebeple görülmeyen bir taşıttır. Trafikte giderken beni görün diye çırpınmak yerine öncelikle kimse beni zaten görmüyor şimdi ne yapacağım diye sürmeye çalışıyorum. Açıkçası benim motorumda diğer arabaların gözünü alacak FF50 ya da benzeri onaylamadığım ek ışık kaynaklarım yok. Takmayı da pek düşünmüyorum. Araba bile kullanırken çok sefer bu şekildeki motorsikletlerin yüksek ayarlı yüksek ışık güçleri sebebi ile önümü göremedim. Resmen kör olunuyor ki bunu arkadaşlar turlarda da belirtiyorum sizlere. Yani motorda bile rahatsız oluyorum. Arabada önümü göremez durumdayken arkamdaki motor da b*k varmış gibi sağıma soluma girince de onu korumakta zorlanıyorum. Ha ben koruyorum korumayan adam göre göre de eziyor işte. Kısaca görünür olacağız diye milleti kör eden arkadaşlarım. Benim nazarım da bu "iyi" değil. Tam tersi trafik de görülmemek bence önemli. Arabalar benim varlığımı fark etmeden onları geçmeyi ve hiçbir arabayı geçişimden ötürü fran yapacak yön değiştirecek duruma sokmamayı (onlar hata yapsala, hatalı şerit değiştirseler bile) tercih ederim. Bunu yapmak için kısa süre emniyete çıkmam gerekirse de çıkıyorum. Çünkü görülmemnin ilk kuralı trafikde kontrolün sende olması. Bu da 1 tık trafikten hızlı gitmeyi gerektiriyor. Dedim ya idelim bu vardığım nokta bu değil.
Bir ghost rider'ın en az kullanacağı şey de korna ve sellektördür. Ben şahsen bu ikisini araba kullanırken de pek kullanmam. Evet önüme bir çok kereler araba atlamıştır ama Allah'a şükür vukuat olmadı ve çıkacaklarını şimdiye kadar hep bekleyebildim. Dolayısı ile zaten beklediğim bir hareket olduğu için çok kızamadım :) Zaten araba hata yaptığında el kol hareketi yapıp boğuşmak yerine yok olmayı tercih ediyorum.
Kask konusunda kanunen takılması şart buna itiraz etmek hukuken de suçtur. Olay burada bitmeli ama niyeyse Türkiye de otokontrol süper olduğu için... dandirik kask takma olayına gelince de; işte kaskı sadece kanunen takması gereken adamın yapacağı hareketi yapıyoruz aslında. Vallaha sevgili dostlar orta okulda başladı 2 teker maceram ve polise göstermelik olsun diye kask değil inşaat bareti taktım yıllarca :) Ve çin malı kaska nazaran baret daha iyiydi bizim için. Motorumuz 125cc Minsk. Trafikte gücümüz bir yere kadar ister istemez trafik bizi kontrol ediyor. Bu durumda önümüzden yanımızdan geçen arabayı duymamız (bakın görmemiz demedim görmesek de duymamız) gerekiyordu. Sayın dostlar gürültüden kaçmak için kulak tıkacı takıyoruz kaliteli kasklarımıza ama güçsüz bir motorda o dibinize girecek adamı görememe durumunuza karşın ghost rider olmak için duymanız gerekir. Yani düşünce kaskın koruma faktörünü tartışmıyorum ama kask da bana göre mükemmel bir şey değil. Şu aralar akıllı kaskları görüyorum radar gibi çalışıyorlar falan. Olması gereken yıllar öncesinden buydu. Şu an güçsüz bir motor kullanacak olsam yine eskisi gibi duyularımı açık tutan kaskımsı bir şeyi tercih ederim.
Ben size direk olarak yaşadığım bir olayı anlatayım. 2 motor Saray dan dönüyoruz. Malumunuz o yolda 2 büyük inşaat var. 3. Köprü ve yeni havaalanı. Deli gibi kamyon var ve birkaç yerde yol üzerinde inşaatlar var.
İnşaat çalışması olan kısımlardan birine geldik.
Öndeki arkadaşım sis farı çakarlarını açmış. Bunu gören öndeki ilk kamyon polis sanarak hemen sağa kaydı, sonra 2. Kamyonda sağa kaydı.
Bende arkadan ilk kamyonu geçecekken sert bir şekilde önüme kırdı, 2. Kamyonda aynısını yaptı. Frenledim, arkadan giderken 1 defa sellektör yaptım bekledim. Hemen ilk kamyon yol verdi. Bunu gören 2. Kamyonda direk yol verdi.
Geçerken ikisinide korna ile selamladım, onlarda beni selamladı ve yoluma devam ettim.
Arkadaş ile aramızda da hatırladığım kadarı ile sadece birkaç dakikalık bir mesafe açılmıştı.
Evet bakın aradığımız cevaplar bunlardı. Yazılanlar çok doğru ama nesnel örnekler arıyordum ben.
Kızmak yerine bir küçük teşekkür bizi de, onları da mutlu kılıyor. Belki de birazdan sinirlenip, gaza yüklenip ileride bir arabayı sıkıştırmasını engelledi bu davranış. Ne dersiniz?