-
https://lh3.googleusercontent.com/zw...w2000-h1125-no
https://lh3.googleusercontent.com/NE...w2000-h1125-no
Kobuleti ye girdiğimizde buranın aynı Sakarya/Karasu gibi bir yer olduğunu görüyoruz. Çok da görülmesi gereken bir yer değil yani. Tek farkı her yerde eski Rus devlet binaları
https://lh3.googleusercontent.com/Od...w2000-h1125-no
Burada da çok umduğumuzu bulamadan artık geri dönüyoruz. Sınıra gelmeden 15-20 km. önce depoları ve yedek benzin bidonunu fullüyoruz 26 LT. benzine 40-45 lira verince neşemiz yerine geliyor.
Meşhur ters ev:
https://lh3.googleusercontent.com/-I...w2000-h1125-no
Türkiye sınırını geçip Hopa da karnımızı doyurduktan sonra, saatin de geç olması nedeni ile kamp alanımız olan Borçka Karagöl tabiat parkına hava karardıktan sonra girebiliyoruz. Motorları otoparka bırakıp, elimizde çantalarla gölün kenarına çadırımızı kuruyoruz. Karanlıkta zor da olsa çalı çırpı bulup ateş yakmaya çalışıyoruz. Yaklaşık 1lt. benzinde harcasam oksijen bolluğunda çok zor bir şekilde ateş yakıp çay demliyoruz. Çaydan sonra günün verdiği yorgunlukla kıvrılıp yatıyoruz.
Gün sonu Raporu ;
Yapılan Km : 158 km.
Yol durumu : Asfalt
Rota
-
cok guzel gidiyor sirada harika karagol fotograflari var galiba.
-
On Birinci Gün
Gece, yakınımıza bir grup gencin bizden önce çadır kurduğunu görüyoruz. Gece ormanda bir bağırış, topluca şarkılar söyleyip, beyin kıvrımlarımızı yakan bu arkadaşlar gece sağolsun uykumuzun içine ettiler. Gece 3 gibi ancak uykuya daldıktan sonra oksijen fazlalığından sabah saat 6,30 gibi uyandık. Ama sanki 12 saat uyumuş gibi dinç kalktık. Kalktığımızda ise manzara aynen böyleydi.
https://lh3.googleusercontent.com/gm...w1734-h1300-no
Türk Silahlı Kuvvetleri Tüfeksiz hareketler serisi ile sabah jimnastiğimizi ve esnemelerimizi yaptıktan sonra göl etrafını dolaşıyoruz.
https://lh3.googleusercontent.com/vL...w1734-h1300-no
https://lh3.googleusercontent.com/Au...w1734-h1300-no
Yeşilin her tonu mevcut :
https://lh3.googleusercontent.com/nN...w1734-h1300-no
Artistik pozlar :
https://lh3.googleusercontent.com/nT...w2000-h1125-no
https://lh3.googleusercontent.com/fV...w2000-h1125-no
Sabah kahvaltı yapmadık ama, sağolsunlar ordaki aile bir bardak çay ikram etti :
https://lh3.googleusercontent.com/w7...w1734-h1300-no
Unutmadan buraya giriş ücretli, giriş 20 TL, çadır kurmak 25 TL. Bir önceki sene bizden para isteyen olmamıştı. Gerçi bu sene de biz akşamüzeri geldiğimizden bizden para isteyen olmadı. Çıkarken de görevli ile göz göze gelmemize rağmen para talep etmediler. Ama bizden önce gelen iki motorcu arkadaşlardan para almışlar.Artık sonraki görmek istediğimiz yer olan Murgul Delikkaya şelalesine doğru yola çıkıyoruz.
https://lh3.googleusercontent.com/uV...w2000-h1125-no
Tekrar Borçka’ya inip, Anayol ayrımından sağ tarafa girip, Murgul istikametine girdik. 15-20 km. sonra Murgul ilçe merkezinde bir cafede kahvaltı içip durup kahvaltımızı yaptık. Kahvaltıdan sonra Deliklikaya şelalesine doğru yola çıktık. Buranın çok fazla tanınmadığını ve yeni gelen Kaymakam tarafından buranın turizme açılacağından yol çalışmasından dolayı yer yer beklemek zorunda kaldık.
https://lh3.googleusercontent.com/o5...w2000-h1125-no
https://lh3.googleusercontent.com/4Q...w2000-h1125-no
-
Şelaleye yaklaşık 1km. kala yol artık yol olmaktan çıkıp, tarlaya dönüyor resmen. Pokut yolunu burada arar oluyorum. Ama sonunda çektiğimiz çileye değiyor.
https://lh3.googleusercontent.com/GM...w2000-h1125-no
https://lh3.googleusercontent.com/sw...w1734-h1300-no
https://lh3.googleusercontent.com/4V...=w732-h1300-no
Buraya daha önce Yola Çık ekibinin geldiğini görmüştüm. Burası çok sessiz, sakin bir yer. Küçük bir düz alan var. Burada çadır kurulabilir ama gece epey bir tenha olacaktır. Buradan saat 12:00 gibi ayrılıp, Karadeniz bölgesinden, İç Anadolu’ya akmaya başlıyoruz.
https://lh3.googleusercontent.com/Af...w2000-h1125-no
Çoruh Nehri’nin güzel kıvrımlarında çok keyifli motor sürmeye başlıyoruz. Fakat güneş tepemize çıktıkça dilimiz damağımız yapışıyor. Yusufeli yolunda yol çalışmaları nedeni ile epey bir toz bulutunun içinde sürmeye devam ettik. İşhan sınırlarında yok kenarında, aşağıdaki işletmeyi bir an vaha sandık ama yakınlaştıkça gerçek olduğunu gördük Hemen içeri dalıp iki üç tane Ice Tea yuvarlayınca gözümüzün rengi yerine geldi.
Artık Şive de değişiyor burada
https://lh3.googleusercontent.com/1b...w2000-h1125-no
https://lh3.googleusercontent.com/Qf...w2000-h1125-no
Burada biraz dinlendikten sonra, 20-30 km. sonra Totum Gölü kenarında muhteşem manzarayı izliyoruz. Burada iklim de değişiyor. Bir Karadeniz evladı olarak buralar çok kıraç geliyor. Hiçbir yerde ağaç yok desem yalan olmaz. Ama yine de kendine has güzelliği var.
https://lh3.googleusercontent.com/vM...w2000-h1125-no
https://lh3.googleusercontent.com/Ox...w2000-h1125-no
https://lh3.googleusercontent.com/to...w2000-h1125-no
-
Burada manzarayı izledikten bir saat sonra Güzelyayla Geçidine geldiğimizde ısı değişiyor. Rakım 2090
https://lh3.googleusercontent.com/qp...w2000-h1125-no
https://lh3.googleusercontent.com/t6...w2000-h1125-no
Buradan da bir saat sonra nihayet hep merak ettiğim Erzurum’a giriyoruz
https://lh3.googleusercontent.com/ya...w2000-h1125-no
Şehir merkezine gelip, motosikletleri bir AVM nin otoparkına çektikten sonra. Dolaşmaya başlıyoruz. İlk dikkatimizi çeken yapı, 1310 yılından beri dimdik ayakta duran İlhanlılar mirası Yakutiye Medresesi oluyor.
https://lh3.googleusercontent.com/dO...w2000-h1125-no
https://lh3.googleusercontent.com/Lw...w2000-h1125-no
Müze kartımla içeri girip burayı geziyorum
https://lh3.googleusercontent.com/ZJ...w2000-h1125-no
https://lh3.googleusercontent.com/-0...w2000-h1125-no
https://lh3.googleusercontent.com/Nh...w2000-h1125-no
-
https://lh3.googleusercontent.com/va...w2000-h1125-no
İçersi çok muhteşem bir yer. Her tarafta yüksek duvarlar, fil ayakları, beşik kemerler çok ihtişamlı geliyor bana.
https://lh3.googleusercontent.com/f1...=w732-h1300-no
Karnımız acıkınca, hemen Google amcaya danışıp, buranın en kaliteli cag kebapçısını soruyoruz. Google Amca bize buranın en meşhur cag kebapçısının Gelgör Cag kebapçısı olduğunu söylüyor. Bir zahmet tarif de et diyip yol tarifi alıyoruz. Meğer durduğumuz yere 500 mt. Uzaklıktaymış. Koşar adım gidiyoruz hemen.
Açken Emre, Emre değil :D
https://lh3.googleusercontent.com/bJ...w2000-h1125-no
Siparişi verirken porsiyon söylenmiyormuş burada. Doyunca “tamam, getirme” diyormuşsun. Bizde doyana kadar yedik
Affınıza sığınarak ;)
https://lh3.googleusercontent.com/eb...w2000-h1125-no
https://lh3.googleusercontent.com/_L...w2000-h1125-no
Yemekten sonra kıtlama çaylarımızı da içiyoruz. Hesap iki kişi için 66 TL. geliyor. Tok karnına şehir gezmekten daha güzel bir şey yok. Bizde çıkıyoruz şehir keşfine :
Bakırcı Camii
https://lh3.googleusercontent.com/pg...=w732-h1300-no
-
-
Büyük bir heyecanla Çifte Minareli Medrese’ye geldiğimizde tadilata olduğunu görünce hayal kırıklığı yaşıyoruz
https://lh3.googleusercontent.com/kA...w1734-h1300-no
Biz de dışarıdan bakmakla yetiniyoruz :
https://lh3.googleusercontent.com/2w...w1734-h1300-no
https://lh3.googleusercontent.com/Ew...w1734-h1300-no
Hemen Yakınında bulunan Ulu Camii
https://lh3.googleusercontent.com/mp...w1734-h1300-no
https://lh3.googleusercontent.com/UQ...w1734-h1300-no
Kale civarında Restore edilen eski Erzurum Evleri
https://lh3.googleusercontent.com/_1...w2000-h1125-no
Kale de Restorasyonda
https://lh3.googleusercontent.com/IY...w2000-h1125-no
Akşama kadar tarihi yerleri gezdikten sonra, çadır kurmak için en güzel yer olan Palandöken’e çıkıyoruz. 5-6 KM. sonra Palandöken’e çıkıp çadırımızı şehre karşı kuruyoruz.
https://lh3.googleusercontent.com/7g...w2000-h1125-no
Semaverde çayımızı demleyip, manzaranın tadını çıkarıyoruz.
https://lh3.googleusercontent.com/xK...w1734-h1300-no
Çayımızı içip manzaranın tadına varınca, artık uykumuz geldiğinde çadıra girip, sessiz sakin olan bu yerde güzeeeelce uykumuz çekiyoruz. Yarın ola hayrola!
Gün sonu Raporu ;
Yapılan Km : 320 KM.
Yol durumu : Asfalt
Canlı Rota
-
On İkinci Gün
4 Ağustos 2016
Sabah, oksijenden olsa gerek erkenden kalkıp küçük bir kahvaltı yaptık. Kahvaltıdan sonra “erken giden yol alır” diyerekten eşekleri yükleyip çıktık yola.
https://lh3.googleusercontent.com/_c...w1734-h1300-no
Rotamız, Erzincan Taş Yol. Bir 120 km. sürdükten sonra Tercan’da durup yol kenarında çay içtik. Kask kamerası ve Telefonun hafızasını boşaltmak için bir internet kafede 1 saatimizi heba edip, tekrar yola çıktık. Yükselen güneşin altında yavaş yavaş erimek üzereyken Kemah’a geldik. Burada yol üzerinde tesadüfen gördüğümüz, hemen Fırat Nehrinin kıyısında, Selçuklu Sultanı Melik Şah türbesini ziyaret ettik.
https://lh3.googleusercontent.com/N9...=w975-h1300-no
https://lh3.googleusercontent.com/L8...w2000-h1125-no
https://lh3.googleusercontent.com/8I...=w732-h1300-no
Buradaki tesiste sıcak – soğuk içecek içip yolumuza devam etmeye başladık. Yaklaşık 100-120 km. sıcakta sürdükten sonra nihayet Kemaliyeliler Taşyol’a ulaştık.
https://lh3.googleusercontent.com/pP...w1734-h1300-no
https://lh3.googleusercontent.com/o-...w1734-h1300-no
-
Buranın hikayesini gitmeden önce bir yerde okuyup, çok etkilendiğimden bu yolu es geçemezdim.
https://lh3.googleusercontent.com/NY...w2000-h1125-no
Burası Hemen Fırat Nehrinin kenarında bir yer. Burası 1800 lü yılların sonunda başlanmış. 300-400 mt. Gittikten sonra altyapı ve teknoloji eksikliğinden durmuş. 1949 yıında Kemaliyeli’ler tekrar kazma vurmuşlar. Bir süre sonra paraları bitince dönemin Başbakanı Şemsettin Günaltay'ın makamına çıkılır ve yol için destek istenir. Başbakan hemşehrileridir ve destek için umutludurlar. Aldıkları cevap hüsrana uğratır. Başbakan özetle ‘‘Ben Kemaliye'nin değil Türkiye'nin Başbakanıyım’’ demiş.
https://lh3.googleusercontent.com/UV...=w975-h1300-no
1992 yılında efsane Vali Recep Yazıcıoğlu Erzinca’a vali olunca burayı ilk sıraya almış. O nun da yadımlarıyla tünel epey ilerlemiş ve tünellerden birine adı verilmiş. İlerleyen yıllarda biraz devlet biraz da milletin katkılarıyla, 130 yıllık tünek hasreti 2002 yılında son bulmuş. Tünel 8 km. uzunluğunda, 7mt. Genişliğindeymiş. Bu yol Kemaliye – İstanbul arasının 220 km. kısaltmış. Bu çalışmalar sürensince bir çok kişi dinamit patlamalrından hayatını kaybetmiş. Tünelin içinde bir çok yerde (plan-proje olmadığında) yanlış yerlerden çıkış verilmiş.
https://lh3.googleusercontent.com/Iu...w1734-h1300-no
https://lh3.googleusercontent.com/2E...w2000-h1125-no
Şimdilerde sadece turistik amaçlı kullanılıyor. İçinde herhangi bir aydınlatma yok. Yer yer anlık bayırlar oluyor. Yerler asfalt değil, kazıldığı halde gibi olan taş. Çok düzgün bir yol değil.
https://lh3.googleusercontent.com/eb...w1920-h1080-no
https://lh3.googleusercontent.com/Xx...w2000-h1125-no
Ama manzarası harika :
https://lh3.googleusercontent.com/ho...w2000-h1125-no
Burada da bir tenere ve crf 250 motoru olan iki arkadaşla tanışıp taş yolu beraber yaptık. Resimlerde gördüğünüz köprüden sağa dönüp taşyola girdik, yolun sonundan tekrar geri döndük.
35. Dakikadan itibaren Taşyolu izleyebilirsiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=ZC5zvTt4niI
Burada biraz dinlendikten sonra motorlara atlayıp bir süre gittikten sonra Malatya / Arapgir’e gelip öğle yemeğimizi yiyoruz. Çok fazla burada takılmadan, depoları fulleyip bir sonraki kamp alanımız olan Nemrut dağına gitmek üzere yolumuza devam ediyoruz.
Yaklaşık 300 km. durmadan gittikten sonra, hava karardığında Kahta’ya geliyoruz. Daha önce bu tarafa gelmediğimizden, yol iz bilmiyoruz. Karanlıkta, biraz da navigasyondan yararlanarak yol devam ediyoruz. Nemrut’a tırmanırken yola sağdan soldan tavşanlar fırlıyor.
Biz Kahta tarafından geldiğimizden bu tarafın yolu çok kötüymüş. Bizde sonradan öğreniyoruz. Çoğu zaman taşların üzerinde gidiyoruz o derece yani. Burada motora ya da bize bir şey olsa hapı yuttuk. Buradan insan geçmiyor. Biraz da tırsa tırsa gidiyoruz. Epey bir tırmanıp zorlu yolları aştıktan sonra yol bitiyor. Elinde feneri olan iki kişi de bağıra çağıra bize doğru koşturunca kalp atışımız saniyede 300’e vuruyor. Biz motorla geri dönemiyoruz, yol bitti ileride gidemiyoruz.
Adamlar yaklaştıklarında silüetlerinde tüfek de görünce “şimdi mıçtık” diyoruz. Adamlar yaklaşınca bunların tarihi alanı koruyan güvenlik görevlileri olduğunu görünce rahatlıyoruz. Onlarda “bu saatte bu manyaklar ne yapıor” diye bize doğru geliyorlarmış. Biz gele gele heykellerin 100 mt. Yakınına kadar gelmişiz. Yol meğer kapalıymış, zaten yolda değil burası.
Güvenlik görevlilerine durumu anlatıp, çadır kuracağımızı söylüyoruz. Onlarda sağolsunlar, sabah erkenden kaldırmamızı karşılığında kabul ettier. Zaten biz de güneşin doğuşunu izlemem için buraya geldiğimiz söyledik. Bize çay ikram ettiler. Çaydan sonra çadırımızı çimenlik bir alana kurup, o yorgunlukla çadırda anında sızıp kaldık.
Gün sonu Raporu ;
Yapılan Km : 660 KM.
Yol durumu : Bozuk Asfalt, 10KM. bozuk stabilize
Canlı Rota