Evet arkadaşlar biz Cumartesi günü ABGS sistemini çalıştırıp boşta gezer enduroist ararken bizim enduroistlerin kaşıntısı tutmuş Hazerfen'de kros yapmaya gitmişler. Olacak o kadar biz artık kros yapacak yaştan çıktık artık varsın gençler koştursunlar hem de kurtlarını döksünler.
Valla biz de ne mi yaptık, fırsat buldukça İstanbul'un kısa gezinti yerlerini Cumartesi günlerine sığdırıp İstanbul dışındaki enduroist dostlarımıza bilgi vermek maksadıyla günün anlam ve önemine uygun enduroist işçileri olarak 1 Mayıs kutlaması yaptık kendimizce, malum bizi motorla Taksim'e sokmazlar ama biz motor camiasının işçileri olarak bu günü boş geçirmemek için verdik gazı Beykoz sırtlarından Yoroz Kalesine. Yolda karşılaştığımız kutlamadan dönen işçiler bir hayli kalabalık bir şekilde Gümüşsuyu caddesinden aşağı piyade olarak inip İnönü stadı çevresinde kutlamaları organize eden sendikalara ait otobüslerle evlerine dönmeye başlamışlardı. Ben o meşhur 32 yıl önceki kutlamaları ! yaşayan biri olarak olaysız geçen bir işçi bayramını yürekten takdir ettim. Zaten dünyada işçi bayramı olarak genel kabul görmüş bir tarihi bizlere çocukluğumuzda 1 Mayıs Bahar Bayramı adıyla kakalamışlardı, yıllarca biz bunu böyle bildik, sonraları bize anlatıldığı gibi olmadığını öğrendik. Olması gereken bayram meğerse bu imiş 32 yıl önce yapıldığı gibi provakatörlerin bayramı değilmiş. Burası hassas bir konu biz yine konumuza dönelim.
Kısa bir tanıtımla kale hakkındaki bilgilerimizi tazeleyelim. Konum olarak Beykoz İlçesinde Anadolu Kavağı sırtlarına düşen Yoroz kalesinin tarihi hakkında bilgi verelim.
Yoros kalesi İstanbul'da Anadolukavağı sırtlarındaki Doğu Roma döneminden kalma kaledir. İmparatorluk zayıf düştükten sonra Cenevizlilerin eline geçmiş ve uzun süre onların elinde kalmıştır; bu yüzden bir Ceneviz kalesi olduğu inancı doğmuştur. Kalenin kapladığı alan İstanbul çevresindeki diğer bütün kalelerin kapladığı alandan çok daha büyüktür. İç kesimdeki kulelerin bazıları hâlâ iyi durumdadır ve duvarlarda Yunanca yazıtlar göze çarpar. Adının nereden geldiği kesin olarak bilinmemektedir. "Kutsal yer" anlamına gelen Hieron'dan geldiği görüşü oldukça yaygın olmakla birlikte, antik çağ tanrılarından Zeus'un sıfatı olan "uygun rüzgarlar" anlamına gelen ourios'tan geldiği de iddia ediliyor. Ayrıca Yoros adının doğrudan doğruya "dağ" anlamındaki oros'tan geldiği de düşünülmektedir.
Trobzon İlimizde de aynı isimle anılan bir kale mevcuttur. O nun adı Yoroz adlı bir Rum papaz tarafından yapıldığı için aynı ismi taşımaktadır.
http://i43.tinypic.com/1e88qa.jpg
http://i43.tinypic.com/15n3qs0.jpg
İstanbul'da boğaza karşı güneşin batışını en güzel seyredebileceğiniz yerlerden biridir, biz her nekadar güneşi batırmak maksadıyla Yoroz Kalesi'ne gelmekle birlikte aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz Burak'ın bebişini fazla üzmemek için erken kalkmak durumundaydık. Fotoğrafta Burak, eşi ve bebiş
http://i40.tinypic.com/2cymhqf.jpg
Bu mevsim her yerde olduğu gibi tabiatın uyandığı ağaçlardaki çiçeklerin ve yaprakların açtığı bir mevsim olup özellikle boğazın ağacı olarak anılan erguvan ağaçlarının çiçek açtığı bir mevsimdir. Boğaz çevresinde adına yakışır bir şekilde bol miktarda erguvan ağacı görmek mümkündür.
http://i44.tinypic.com/mtsajk.jpg
Bahar geldiğinde doğa ne kadar özveriyle neşesini dışa vurur da insanlar etkilenmez, bu mevsim insanların da hareketlediği bir dönemdir. Ben bu ayları çok severim, az bir zaman sonra hanımeli ve güller açacak, ardından ıhlamur ve iğde ağaçlarının kokusunu bol bol ciğerlerinize çekeceksiniz.
http://i40.tinypic.com/mkd8ae.jpg
http://i43.tinypic.com/1237ci0.jpg
İşte bu günlerde dalında açan her çiçek birer meyveye dönüşecek ve enduroistler olarak biz de o çekirdekleri ait olduğu yer ile buluşturacağız. Belki Bursa belki Karadeniz belki Trakya belki de Batum belli mi olur. Bu iş için en uygun zaman Mart ve Kasım aylarıdır.
Yoroz kalesindeki kafeden bir başka görüntü, aslında burası bir tarihi yapı ve Boğaziçi yasasına göre ön görünüm, yasaya göre buraya çivi çakamazsınız bu işlerde mahir halkım nasıl beceriyor anlamıyorum kalenin d********** böyle bir mekanı konduruveriyor. Aslında iyi olmuş şu yasayı yapanlar biraz esnetse ne güzel olur. Yoksa esneten birileri çıkıveriyor aferin onlara yoksa yasa bizi çimlerde oturmaya mahkum edecek.
http://i41.tinypic.com/wl41tg.jpg
Yahu Yusuf aga ne karıştırıyorsun yapan yapmış sana ne sen keyfini almaya bak bu vatanı sen mi kurtaracaksın hadi git işine sen şimdi Yoroz Kalesinden aşağı in Güzin ablanla beraber otur orda bir şeyler iç...
Öyle yaptık benim Kuziyle hemen aşağı doğru inerek Anadolu Kavağı'na demir attık.
http://i42.tinypic.com/209lwqp.jpg
Sahilde pek lüks olmayan balık lokantaları vardır,'' kıvırdık şişeyi vurduk d**********'' ama burası boğaz Gelibolu saaaardalya yenmez abe ne yiiicez, acele minganiz ( Rumca bir terim olup aceleye luzum yok anlamında kullanılır )
İşte klasik bir kavaklar menüsü, bira ve midye tava
http://i44.tinypic.com/292nyqh.jpg
Ben bu klasik menüyü ufak ufak hallederken benim kuzi paşa paşa orada oturuyor ve ben de bu arada her semtte olduğu gibi yörenin ayyaşlarıyla haşır neşir oluyordum.
http://i42.tinypic.com/2cp7omg.jpg
http://i42.tinypic.com/2dm8nsn.jpg
Efendim gelelim zurnanın zırt dediği yere, Yoroz Kafe pek ehven fiyatlı değildir ama bir çok Boğaz lokantasıyla mukayese ederseniz çok da pahalı değildir. Orada aperatif bir şeyler yiyebilir çay kahvenizi veya biranızı içebilir bedelini öderseniz rakı da içebilirsiniz, ama fazla canınız yanmaz. Aşağıda Anadolu Kavağında daha uygun fiyatla kalkabilirsiniz o fotoğraftaki menüye 12.-TL ödedim. Bira 6.- Midye 6.- = 12.- TL ama kedilerinki hariç.
Not : Sitenin kendine has sansürleme tekniğinden kaynaklanan ***** şeklinde gördüğünüz yerlerde valaaa da tallla da kötü birşey demedim haberiniz ola