Printable View
Bu konu üzerinde çok mesai harcayacağız millet. Şahsen tanımış olmaktan büyük keyif aldığım, (motosikletimi kullanması için bir gün vermek hataydı, bir daha benim sürüşümü beğenmedi küheylan :) ), Andy üstat ın bu konuya çok hassas davrandığını biliriz.
Lütfen zaman ayırıp linkteki yazıyı okuyun.
Iyi pazarlar hepinize.
http://www.motoron.com.tr/HaberDetay.aspx?ID=1051
Tamam anladım pazar gezmelerindesiniz. hafta başı sınav yapacağım, ona göre. :)Alıntı:
Ersan ÖZYURT Nickli Üyeden Alıntı
Can,
Sen bari ses ver. Zaten ana sayfada da göremiyorum. Yoksa açamadım mı ben başlığı?
Ersan hocam yazıyı okudum, gayet açıklayıcı ve eğitici ancak kafama takılan bir soru var. yatış açısı-hız ve hız-dönüş çapı arasındaki ilişkilere dayanarak, viraja tahmin ettiğimizden ya da planladığımızdan daha hızlı girersek ve girdiğimiz süratle virajı almamız olanaklı değilse (bkz. hız-dönüş açısı), bu durumda motoru yavaşlatmamız hem motorun dikleşmesine, hem yol tutuşunun azalmasına hem de yatış açısını kaybettiğimiz için (bkz. hız-yatış açısı) dönüş çapımızın da artmasına sebep olacak.(teorik olarak düşük hızdaki dönüş çapının daha dar olmasına rağmen, değişen hız ve yatış açısı etkileri sebebi ile daha geniş dönmek zorunda kalabiliyoruz, ya da ben bilgi ve tecrübe eksikliğinden öyle hissediyorum). böyle bir durumda güvenli şekilde virajı tamamlamamız için nasıl hareket etmeliyiz? vites düşürerek devri yükseltmek oldukça riskli olacağı için bir şekilde hızı azaltıp, devri yükseltip arka tekerdeki yol tutuşunu arttırmak bununla birlikte motoru biraz daha yatırmak doğru mudur? doğru ise nasıl yapılır?
özet: viraja olması gerekenden yüksek hızla girersek bariyerlere girmeden nasıl yırtarız :D
Hızlanma yada yavaşlamanın motosikletin yatış açısıyla pek ilgisi yok. Hızlanma ve yavaşlama motosikleti ön-arka teker doğrultusunda etkileyen faktörlerdir. Yatış açısı sabit kaldığında hızlanma ve yavaşlama sizin dönüş çapınızın artması ve azalmasına sebebiyet verir. En önemlisi limit noktası takibi yaparak viraja doğru hızda girmektir. Daralan virajlarda sizin yukarıda yazmış olduğunuz durumda kalabilirsiniz. Bundan kaçınmanın yoluysa yolu iyi okuyabilmektedir (ağaçların, elektrik direklerinin durumuna göre bunu anlayabilirsiniz). Gelelim böyle bir durumda kaldığınızda ne yapmak gerektiğine;
"vites düşürerek devri yükseltmek oldukça riskli olacağı için bir şekilde hızı azaltıp, devri yükseltip arka tekerdeki yol tutuşunu arttırmak bununla birlikte motoru biraz daha yatırmak doğru mudur?" - Vites düşürmek zaten sakıncalı onu yazmışsınız, yapmaya kalktığınız anda arka tekerlek kendini kitleyecek ve kayıp düşmenize neden olacaktır. Vites küçültmeden aynı anda hızı bir şekilde azaltıp deviri yükseltmek pek uygulanabilir bir durum değil. Frenle birlikte gaz açarak dönmeye çalışmak diye bir teknik var mı bilemiyorum, Can daha önceki yazılarda bunu rallilerde kullandıklarını söylemişti.. Motosiklette de sanıyorum böyle bir teknik vardı ama olsa bile biz yapabilir miyiz, hayır..
Gereğinden daha hızlı girilen virajlarda yapılabilecek 3 tane şey var...
1) Virajdan çıkamayacağınızı düşündüğünüz durumlarda muhtemelen bakışınız hatalıdır, yol çizgisine kitlenmektense viraj çıkışına kafanızı daha da çok çevirin. Gerekirse viraj yönüne doğru pege hafifçe daha fazla basın, bu motosikleti daha da çok yatıracaktır ve virajdan hız kesmeden (arka tekerdeki tutunmayı azaltmadan) çıkabilmenizi sağlar.
2) Gaz keserek hızınızı düşürüp, yatış açınızı bozmadan virajdan çıkabilirsiniz. Bunun şiddetini iyi ayarlamak lazım çünkü gazı ani kapatırsanız yükü ön tekere bindirirsiniz ve arka tekerin tutuşu azalır ve kayabilirsiniz. Gazı yavaşça kapatırsanız tutuş kaybını minimuma indirerek dönüş çapınızı daha emniyetli bir şekilde azaltırsınız böylelikle virajı daha rahat alabilirsiniz.
3) Hafif arka frene dokunarak hızınızı azaltmayı deneyebilirsiniz, bu çok ama çok tehlikelidir. Ne olduğunu anlamadan kendinizi yerde bulabilirsiniz. Bunun için oldukça tecrübeli olmak gerekir. Adını hatırlamıyorum ama bir motosiklet yarışçısı bu konuyla ilgili, fren yaparak çıkabildiğiniz her virajdan freni kullanmadan da çıkabilirsiniz demişti. Yani virajdan çıkamayacak kadar süratliyseniz zaten o virajdan frenle de çıkamazsınız, bu nedenle fren yapmaktansa 1. yöntemi denemek en güvenlisidir. 1. yöntemle hala bir şeylerin ters gittiğini düşünüyorsanız 2. cisi zaten istem dışı yapacağınız bir harekettir, önemli olan burada gaza nazik davranmaktır.
Bunlar da benim düşüncelerim, bakalım benim ne tür hatalarım olacak, yorumlarınızı bekliyorum arkadaşlar
abi yazıyı tam okuyamadım bile.Alıntı:
Ersan ÖZYURT Nickli Üyeden Alıntı
hatta uzun süre sonra ilk defa intihar girişiminde bulundum araba ile avrupaya geçtim ve akşam 5te anadolu ya dönmeye çalıştım..
Nepal den misafirlerimiz var pazara kdar sonra da tatil gibi birşey. umarım okuyup yazacağım :)
sevgiler
Nc de 3000 devirde bir ust vitese gecerek hızımı alıyorum. 6. viteste 100 - 110 goruyor ve yeterlı oluyor. Fazla gaz acmadan ıstedıgım surate çıkıyorum. Sehir içi tuketimim yaklasık 0.8 lt kadar dustu. Tehlike anında vites kucultup reaksiyonumu arttırıyorum. Yuksek vites ve dusuk suratle kullanmamın kısa ve uzun vadede motosıklete zararı var mı? yoksa arada bır 6ooo devire dayamak gerekir mi?
Yüksek vites ve düşük süratte kullanmanızın motosiklete zararı olmaz ancak kendinize zararı olabilir. NC700X 3-5 bin devir aralığında kullanılmalı, gaz tepkilerine açık olmalı. Tehlikeli durumla potansiyel tehlikeli durumu ayırmak gerek, sizin vitesi düşürüp reaksiyonu arttırıyorum dediğiniz durum potansiyel tehlikeyi önceden sezebildiğiniz durumlarda geçerlidir.. Bu potansiyel tehlikeyi görmeniz gereken durumdan daha sonra görürseniz o vakit sizin için çok geç olabilir. Gaza yüklendiğinizde ihtiyacınız olan gücü bulamazsanız motosikletinizin ömrü için kötü bir gelişme yaşayabilirsiniz. Kullanmış olduğunuz NC serisi daha az yıpransın diye düşük devirde motosiklet kullanmayın, can güvenliğinizi tehlikeye atıyorsunuz. Kaldı ki NC serisi zaten çok devir çeviren bir motosiklet değil, sizin bu kullanım tarzınızla daha da az devir çeviriyor. Yüksek devirli motosiklet kullandığınızda motosiklet hakimiyetinizin de gözle görülür ölçüde arttığını göreceksiniz. Bom boş bir otobanda 4. vitesle gidin demiyorum tabiki, atın 6'ya rahat rahat konforlu gidin ancak etrafınızda araçların olduğu bir yolda, gidiş geliş yolda yüksek devirde kalmak şarttır. Motosiklet motorları devirli çalışma için tasarlanmışlardır, araba gibi düşünmeyin.Alıntı:
Semih OKUROĞLU Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:
Semih OKUROĞLU Nickli Üyeden Alıntı
Şef,
Seni "Motor Devrinin Kontrol ve Güvenlikteki Önemi" başlığındaki açıklamaları okumaya ve elimden geldiğince yaptığım, konu toparlama mesajını incelemeye davet ediyorum. Bu sorularının karşılığını ayrıntılı olarak bulacağını düşünüyorum. Hala kafanda netleşememiş olanlar var ise, o başlıkta sorularına yine cevap vermeye çalışırız.
Alıntı:
Kaan Kerci Nickli Üyeden Alıntı
Şefim,
Eser Kardeşim sağolsun uzun uzun yazmış. Doğru bilgiler de vermiş. En doğru sözü ise "viraja girmeden bu sorunu çözmüş olmanız" gerekliliğine işaret etmesi olmuş.
Benim içinde bulunduğum eğitim sistemi, riski nasıl yöneteceğinizi maalesef öğretmiyor, potansiyel riski nasıl yöneteceğinizi öğretiyor. Bahsettiğin, virajın içinde "...çtık, hız fazla..." durumu riskin kendisi. Oysa viraja yaklaşırken yapılan değerlendirme, "hızım bu viraja fazla mı?" olmalıdır. Bu, potansiyel risk olan tehlike üzerinde değerlendirme yapmayı sağlar. Unutmayın, riski yönetemezsiniz, şanlıysanız kurtulursunuz, ama potansiyel riski belirlerseniz, riskten kaçınabilirsiniz.
Eser in bahsettiği limit noktası, ağaçlar vb hususlar hep bunların yardımcılarıdır. Yanlış hatırlamıyorsam bu konuda bir başlığımız vardı. "Viraja girerken hızınızı nasıl belirlersiniz" olabilir, bu başlığa bir göz atmanı rica edeceğim.
Maalesef sistem size balık vermeyecek. Sistem size acil durumlarda hayatınızı kurtaracak mucize öneriler de sunmayacak. Sunamayacak. Konu motosiklet ise maalesef mucizelere inanamıyoruz. Sistem size, bunlarla karşılaşmamanın yollarını öğretecek ve uygulamanızı isteyecek.
Tamam. Bir dakika. Hemen "yine laf salatası yapıyorsun birader, viraj da hız fazla geldi, gireceğiz bariyere, bırak geyiği de çözüm söyle" diye kızma. :)
Eser in anlattıkları kendi tecrübeleri midir, yoksa bir başka kaynaktan alıntı mıdır, gerçekten bilmiyorum. Doğruluğu veya yanlışlığı hakkında yorum yapmak istediğim de söylenemez. :) Bahsedilen sorunun çözümü için bir takım gaz, fren yatış teknikleri olduğuna eminim. Bunları ne biz yazıyla burada anlatabiliriz ne de siz okuyup anlayarak uygulayabilirsiniz. Uygulaması son derece maharet gerektiren tekniklerdir.
Ben mi ne yapıyorum? Bir kere bu durumda kalmamak için tutucu davranıyorum. Yavaş olmayı her zaman tercih ediyorum. Pist sürüşü gibi limitlerde sürmenin bir anlamını göremiyorum.
Ayrıca, virajın maksimum hızına ulaşmanıza ne trafik ne de yol şartları izin verir. Maksiumum yatacak kadar uygun yol ve çevre şartlarını nerede bulursunuz ben bilemedim. Bu durumda da Eser haklı olabilir. Bakışınızı çıkışa çevirin, belki peglere basmayı deneyin (eğitimini almadıysanız denemeyin). Sonra da yeni bir aksilik çıkmaması için dua edin. Zira lastiğinizde sürprizler için ayıracak tutuş kalmadı. Gerçi, Türkiye'de yol zemininde çukur, mıcır, dışkı ya da karşıdan şerit ihlali yaparak gelen araba pek olmaz. Olsa olsa bütün dünyadaki gibi haddini bilmeden yolunuza atlayan yaya, çocuk gibi densizler olabilir. Eh bu da şans artık. :)
Kaan Şefim,
Örnek senden başladı ama asla şahsi bir suçlama algılama sakın. Senden müsade almadan, Senin üzerinden genelleme yaptım ki senin düşüncende olup, sihirli formüller arayanların çoğunlukta olduğunu da iyi biliyorum. Tavsiyem, konsantrasyonunu "riskli bir durumda nasıl kurtulurum" düşüncesinden "riskli bir durumla nasıl karşılaşmam" düşüncesine doğru çevirmendir. Bunun içinde benim bildiğim en iyi yol, yetkinliğini kanıtlamış kişi ve kurumlardan eğitim almaktır.
Gaz kontrolüne geri dönelim. Aslında, bir daha düşündüm de, iyi bir gaz kontrolü ve buna bağlı devir seçimleri, bu durumda da sizi kurtarır.
İyi sürüşler dilerim..
Eser ve Ersan hocam ; Teşekkür ederim. İlgili başlıklara yöneliyorum =)
Ersan hocam, saan da Eser'e de çok teşekkür ederim. Ufak bir parantez açmak isterim ki yanlış anlaşılma olmasın, sürüş olarak ben de biraz tutucuyumdur. hergün geçtiğim yolda,hergün aldığım virajları daha yüksek süratlerde alabilecek olmama rağmen, yolun keyfini almaya daha meyilli olduğumdan güvenliği de hep ön planda tutarak mümkün mertebe düşük hızlarla seyir ederim. Virajı okuma ile ilgili konuyu okudum,son derece eğiticiydi ve sürekli uygulama ile pratik etmeye çalışıyorum. Benim örneğim üzerinden gidilmesi konusunda içiniz rahat olsun, eminim birçok motosiklet sürücüsünün kafasının bir yerine takılmış bir sorudur, sonuçta hepimizin virajlarla ilgili yaşadığı veya yaşayabileceği ve çözüm üretmeye çalıştığı konuların başında gelen bir örnek :) Bu arada şunu da belirtmek isterim ki, motor devri konusundan sonra ben de motoru 5500-6000 devir aralığında kullanmaya başladım. Her ne kadar gürültüsü, titreşimi hala bir nebze rahatsız etse de,hem istediğim an gaz tepkisini alabilmenin hem de virajlardaki yol tutuş ve çekişin etkilerini hissedilir derecede tecrübe ediyorum ve motoru daha güvenli (yol tutuş, yatış,ivmelenme vs.) sürüyorum.Alıntı:
Ersan ÖZYURT Nickli Üyeden Alıntı
tekrar teşekkürler.
Alıntı:
Semih OKUROĞLU Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:
Kaan Kerci Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:
Kaan Kerci Nickli Üyeden Alıntı
Bir parça ışık yakabildiysek ne mutlu.
Eğitimlerde görüşmek dileğiyle...
İşteeee beklediğim konu açılmış sonunda. Ne zamandır bunu bekliyordum. Ben açacaktım ama biraz bekleyim demiştim işe yaradı :)
Hemmen yazıyı okumaya başlıyorum.
"KAZASIZ SÜRÜŞLER"
Ben de Sadık nerede diyorum. konu neredeyse kapanacak, hadi canlandıralım Şefim.Alıntı:
Sadık SÖNMEZ Nickli Üyeden Alıntı
Bu konuda çok teknik bilgiler veremem malumunuz hala öğrenmeye devam ediyoruz öğretebilecek kapasiteye sahip değiliz :)
Ancak şunu iyi biliyorum ki Çanakkale gezisi sonrasında sürüşümde çok şey değişti. Doğru devir aralığının motosiklet kullanımındaki önemini anladım ve artık buna çok dikkat ediyorum. Ancak bilindiği üzere bu devirlerde gaz kolu çok daha hassas ve alıngan olabiliyor :)... Abi hatırlarsan sana hassas gaz kullanımı eğitimi diye bir eğitim var mı diye sormuştum sende bana gülerek artık buna ihtiyacın var değil mi diye cevap vermiştin. Burada yazılanları her ne kadar okuyup anladığımı zannetsem de ehil bir göz tarafından izlenerek doğru yapıp yapamadığımızın tespiti gerekiyor diye düşünüyorum. Tabi ki bunu kendimizde mutlaka hissederiz ancak, birebire eğitim noktasında takıntılı olduğumdan bulduğum ilk fırsatta bununla ilgili bir şeyler öğrenmeye çalışacağım.
Mesela gaz kullanımı noktasında düz asfalt zemine sıkıntı yok. Ama stabilize yollarda bazen hani benzin bitmeye yakın motor bir kerkinirya zaman zaman o hissi yaşatıyor bana. Ama sanıyorum buda beni gidonu tutmayı beceremediğimden diye düşünüyorum acemilik işte :) hala öğrenmeye çalışıyorum.
Şimdi usta motorcuların neden daha az yorulduğunu ve uzun km.lerde dayanıklı olduklarını anlıyorum. Çünkü sadece gazı hassas kullanıp, yola odaklanıyorlar. Biz acemiler gibi, bu viraja şu açıdan mı girmeliydim, vites kaçta acaba ulan devir düşüyor yükselt o zamanda hız artıyor vites düşür, apeksi kaçırdım eyvah arka fren falan gibi şeyleri çoktan aştıklarından biz motorun üzerinde boğuşurken onlar zevk alıyorlar :).
İki defa arkasında sürdüğüm ve bundan büyük keyif aldığım Ersan hocam ile yol yapınca anladım bunları. ALLAH' tan arada bir ihtiyaç molası veriyor a dinleniyoruz :):):):)
"KAZASIZ SÜRÜŞLER"
Yahu Ersan hocam nerelerdesin kimseden ses çıkmıyor belli sıcaklar burmuş milleti. Bari sen bir şeyler yazda aydınlanalım :)
"KAZASIZ SÜRÜŞLER"
Haklısın Sadık. Millet yollarda olsa gerek. Ne yapsak nereden devam etsek? Var mı aklında sorular.
Aslında bir sohbet organize etsek diyorum iftar sonrası kahvesi şeklinde. Konu başlığı seçsek ve o akşam konu üzerinde sohbet etsek. Ne dersiniz?
On numara olur derim abi. Tarih belirtelim hatta iftar organizasyonu gibi bile olabilir. Sonrasında çay kahve sohbet muhabbet sorular cevaplar çok güzel olur bence.
Soruların var mı sorusu tehlikeli bir soru abi. Benim sizlere soracağım çooooook soru var. :)
"KAZASIZ SÜRÜŞLER"
Tamam o zaman. Ben varım. Yer ve zamanı kim söyler?
Sen yine de sor birisini.
Mesela gaz açılırken :nasıl açılır kazanırken nasıl kapanır", farkı var mıdır yoksa ikisi de aynı mıdır?
Peki o zaman.
Tutusun duz asfalt zeminlerdeki gibi iyi olmadigi ama seyir hizinin sabit oldugu noktalar da. Uzun yolda karsimiza cikan stabilize yollar ve E5 gibi kostebek yuvalarinin dolu oldugu noktalarda. Istedigim kadar gazi gezsek tutmaya calisayim mutlaka tumsek cukur vs. gibi noktalardan gecislerde motorun esnemesi nedeni ile gaz kolunda oynamalar oluyor. Bunu nasil engellerim.
Ikincisi ise, gazin açılmasının mumkun oldugunca sakin ve yavas yapilmasi gerektigini dusunuyorum. Ancak kapamalar konusu hep eksik kaliyor sanki.Frenleme izin birden gazi kesmek basimizi belaya sokabilir mi?
Debriyajdan sonra bu gazda bela oldu basimiza :)
Bu arada organizasyon icin hafta icinde buradan yazarim. Katikabilecek olanlari aramizda girmekten zevk duyariz.
"KAZASIZ SURUSLER"
Güzel bir teklif, ben de katılmak isterim.Alıntı:
Ersan ÖZYURT Nickli Üyeden Alıntı
Nasip olursa bende katılmak isterim.Alıntı:
Sadık SÖNMEZ Nickli Üyeden Alıntı
Az bekleyin pazartesi günü organizasyon ile ilgili bilgileri veriyor olacağım. Bu arada katılımın artması sohbetin ve bilginin verimliliği açısından son derece önemli.
"KAZASIZ SÜRÜŞLER"
Evet arkadaşlar tarih ve mekan belli olmuştur. Bununla ilgili yeni konu açalım dedim.
8 Temmuz Salı Leventteki Tantunicide olacağız.
"KAZASIZ SÜRÜŞLER"
Bekliyoruz.Alıntı:
Yasin Erol Nickli Üyeden Alıntı