Geçtiğimiz Haziran ayında ilk motosikletime kavuştum. Ağustos ayının ortasında ehliyetime kavuştum. Yağmur çamur dinlemedim, giyindim, kuşandım 17000Km'yi devirdim. Arada yağmur yağacak gibi oluyor. Yağmurluk çantada. Herhalde hevesten olacak ki öyle yağmurlarda bindim ki, hatta kar yağarken bile... Ama artık üşeniyorum, ya sağını solunu kapatacağım bir şekilde, çamur vs. gelmesin üzerime ya da bir arkadaşımda var: Gilera Runner vxr200, büyük ön camı ve tucano örtüsü var. Yağmur çamur yok, sıcak sıcak gidiyor. Yazın bile örtüsü takılı. Önümde giderken (tucano önceki motoruna tam oluyordu, bunda yanlardan biraz kısa kaldığı için...) vatoz balığının kanatları gibi rüzgarda dans ediyor örtüsü. Çok güzel görünüyor, ben de istiyorum. Ama scooter'a ısınamadım. İlla ki motosiklet bacaklarımın arasında olacak, öyle sanki daha iyi kontrol edebiliyorum. Bir de vitesli olacak. Ama vitesli motorun da zevki büyük cc'lerde imiş. Benim cbf 150. Bir konuyu yeniden canlandırayım en iyisi. Motogarajınızda olmasını istediğiniz motosikletler ile ilgili. Kış için bir scooter, kuru havalarda şehiriçi için küçük cc vitesli, uzun yol için bir enduro, yeter bana. Ne yapmam gerek?