Tüm Enduroistler yan çizince , Semra ne yapacağız festivalde dedi Haklıydı da aslında festival bahane , niyet Enduroistlerle beraber zaman geçirmeydi bu festivalde de. Eh hal böyle olunca bizde hazır Balıkesir dolaylarına niyetlenmişken gidelim Kaz Dağlarını gezelim görelim dedik.

Bu amaca istinaden Cuma sabahı saat 9:00 sularında evden çıktık. İlk molamızı 50metre ileride bir kafede kahvaltı için verdik

Kahvaltıdan sonra Semra'yı fazla yormamak için düşük bir tempoyla Tekirdağ'a doğru gaz açtık. Tekirdağ'ı çevre yolundan geçip Malkara'ya 30km kala bir dinlenme tesisinde ikinci molamızı verdik.



Üçüncü molayı Korudağ'da vermeyi düşünüyordum ama dağ üzerinde Çanakkale istikametinde bir tesis göremeyince devam ettik , benzin de kritik noktaya gelince dağdan iner inmez ilk benzinciye girip uzun bir mola verdik.



Gelibolu'nda bir an buradan karşıya geçeyim dediysemde Kazdağları'nın virajlarına Semra'yı alıştırmak açısından Ecabat'a doğru devam ettim . Dördüncü molamız Ecabat-Çanakkale feribotunda motosiklet başında




Feribotta karşılaştığımız Çan'lı bir motosikletli arkadaş Çan'a kadar bize eşlik etmeyi teklif etti. Çanakkale çıkışındaki EDS uygulaması ve yoldaki inşaat çalışmalarından bahsedince bizde kabul ettik. Aslında Çanakkale'de bankaya uğramayı düşünüyorduk ama bizde Çan'da uğrayıveririz dedik

Yol arkadaşımız sakin bir sürüşle bizi yol üzerindeki bir kır kahvesine getirdi. Bozuk yolun yorgunluğunu çay ile atmak için nefis bir yerde beşinci molamızı verdik.



Yol üstünde çay molası verdiğimizde kendisinden kaz dağlarında görülesi yerlerin tarifini aldık. Aslında görülmesi gereken o kadar çok yer vardı ki kendisi bizim festival ve 2 günlük zamanımızı da dikkate alarak küçük bir liste hazırladı. Bu liste doğrultusunda ilk hedefimiz festival alanına yakın Kalkım'daki İda Otel oldu.

Çan'dan sonra Yenice'de yol sorunca iki alternatif sundular ; biri uzun fakat dümdüz bir yol diğeri ise tüm Enduroistlerin tercihi dağ yolu. İşte ilk defa o gün o dağ yolunda trafikte bir Enduroist'e rastladım. Yenice-Kalkım arasında Frances durmuş telefonla konuşmaya çalışıyor

Durduk hal hatır sorduk ve Kalkım'a kadar beraber sürmeye karar verdik. 2km sonra Semra , bizde festivale gidelim bakalım sonra otele gideriz dedi. Kalkımdan sonra ben benzin alırken o 10dk Frances'le sohbet edince en azından 1 gece festival alanında kalma düşüncesi yeşermeye başladı.

Frances'in harika sürüşü eşliğinde dağdan inerek festival alanına geldik. Kayıt yaptırırken Enduroistleri sorduk kimse bilemedi. Kayıt yaptıralım buluruz dedik ama kimseleri göremedik. Gözlerimiz Emre'yi ve Enduroist pankartını aradı. Yorgun bir şekilde bir banka oturup dinlenmeye başladık. Emre'nin telefonu ulaşılamıyordu , kamp alanında da telefonlar bir gidip bir geldiği için baştan Emre'nin kamp alanında olduğunu düşündüm . Daha sonra Emre'nin diğer telefonunu arayınca acı gerçekle karşılaştım. Bir şekilde kalabalık bir Enduroist katılımıyla Emre'lerin çiftliğe bir gezi düzenlemek şart oldu : (

Frances , Semra benimle kalabilir dedi , bende Ahmet veya Gökhan'ın çadırında kendime yer bulabilirim diye umud ediyordum derken bir baktık Fatoş ablaaa

Onlarda tatillerinin bir bölümünde festivale uğramayı düşünmüşler , ne de iyi etmişler harika bir gece geçirdik.

Onların ardından Gökhan , Seçkin ve Ahmet'te festival alanına geldiler.



Çadırların kurulmasından sonra yemek hazırlıkları başladı. Semra ablalarından kamp yaşamını öğreniyor. Minik kamp tencereleri çok şirin



O gece Semra Frances'in cadırında Fatoş ablanın temin ettiği deniz yatağı üzerinde , plaj havlusunu uyku tulumu olarak kullandı. Tek sınıkıntısı yatağın gıcırtısının Frances'i rahatsız etmesinden endişe etmesiymiş. Ben ise direk montumla beraber ilk olarak Ahmet'in çadırında sonra bir bankta daha sonra Gökhan'ın şezlongunda köpeklerle oynaya oynaya sabahı ettim

Cumartesi sabahından bir baba-oğul portresi



Mesut hocam sabah bize katıldı ;



Ardından Balıkesir Motosiklet festivalinde Enduroisti temsil edenler hep birlikte bir gurur pozu verip , biz müsadelerini istedik. Kazdağları geniş gezilecek görülecek çok yer var.



Ahmet-Seçkin ve Gökhan'la birlikte festival alanını terkettik. Edremit'ten sonra Akçay tarafına döndükten sonra biz kahvaltı etmek için onlardan ayrıldık.


Festivale katılan tüm Enduroist'lere , aramızda olamasa da bizi oralara davet edip Kazdağları'nın güzelliklerini görmemize vesile olan Emre'ye çok teşekkür ediyoruz.